Kaçımız bulabildik kurtuluş çerçevesindeki o narin çiçeği,
Kaçımız hissedebildik derin akşamların içindeki o esintiyi,
Kaçımız duyabildik uçsuz bucaksız yolların o dert biçen hikayesini...
Kır saçlarına ak düştü düşeli düşünür oldu babam,
Falanın oğlu fakülteyi bitirmiş kimse değildi sıradan,
Kör kurşunların son adresi olduk deva versin yaradan...
Varılmazmış dar sokaklardan geçmeden ferah günlere,
Hangi biri bir baltaya sap olabilmiş ki, aldanma sözlere,
Şu çocukluktan sıyrıldıktan beridir tabi olduk bi özleme...
Kırk devası olurmuş kırk merhemlik o kırk yaranın,
Derin sularda vurgun yiyenden haberi yok karanın,
Sözümün üstüne çamur vuranı zındık sayarım...
Kavaklı derenin suyu usul akar sakindir,
Çok bilipte konuşanları sanma alimdir,
Kör ne anlar sağırın halinden ilim zalimdir...
Toprağa dönmeye dersin vuku-i kader,
Bülbülde güle aşıktır gül bihaber,
Aydınlık yakındır hayat elzemse bu günler yaşamaya değer...
Ömer Faruk KobulKayıt Tarihi : 7.5.2020 18:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beyhude isyan
TÜM YORUMLAR (1)