Saçların aklarla dolduğu zaman
Geriye hasretle bir bakar mısın?
Yıllar mazimizi yolduğu zaman
Göğsüne menekşe, gül takar mısın?
Pembe kıyılardan geçse bir sandal,
İşitsem sesini şen fıskiyenin;
Yüceden mi geldin sen seher yeli
Daha dostum eller ile gezer mi?
Solmuş derler gül benzinin iziği,
Daha dostum eskisinden güzel mi?
O ne dedi, sen ne dedin varıncak?
Devamını Oku
Daha dostum eller ile gezer mi?
Solmuş derler gül benzinin iziği,
Daha dostum eskisinden güzel mi?
O ne dedi, sen ne dedin varıncak?
Hayatın gayesin, bilmeli her kul,
Bilmeyen nadanlar, mahvolmuş gibi!
Kitaptır bunları anlatan okul,
Kitaptan cüdalar, yok olmuş gibi.
Hayatın veriliş gayesini merak eden herkes şu üç kitabı mutlaka okumalı;
1)Kur'an kitabı.
2)Kainat kitabı.
3)Bu iki kitabın da tercümanı olan, Kitab-ı natık dediğimiz Hz. Muhammed(sav).
Bunlara müracaat etmeyen hayatın hakiki gayesini asla ve kat'a anlayıp çözemez ve baştan sona bir imtihan olan şu dünya hayatını berbat edip sonunda sınıfta kalır.
Herkese hayırlı çalışmalar.
Bazı mısraların bir üst ve bir alttaki dizelerle bir bağı bütünlüğü yok gibi görünüyorsa da, şiir bütünüyle beni bir yerlere götüren haz veren bir şiir. Böyle şiirler bir birinden bağımsız dizelerle örülmüş gibi görülür; lakin akılda kalıcıdır.
Zaten düşüncelerimiz de hareketlidir; bir orda bir burda bir çok yerde gezip özümsediklerini bir potada eritir. Geriye buruk bir tat bırakan böyle ölümsüz eserler kalır.
Sabah sabah güzel bir şiirle güne başladım.Seçici kurula ve emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum..
Cama bakan camdaki kirleri görür
Ama camdan dışarıya bakan doğanın güzelliğini görür diye bir söz vardır.Ben şiiri okurken camdan dışarıya baktım.Şiir harikaydı.Tekrar teşekkür ediyorum...Saygılarımla..
Şarkı güftesi tadında..Şiirin övgüsü de, yergisi de bundan ibaret dedim okuduğumda..
Elbette ki hayatının baharında ölüp de saçlarına düşen akları göremeden gidenler vardır. Zamanın geriye kalanı onlar için toprağın altında geçer. Ya da belki bilmediğimiz hiçbir zaman sırrına vakıf olamayacağımız başka hayat şekilleri ile özleri varlıklarını devam ettiriyordur.
Cahit Sıtkı da
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Derken yetmiş yaşayacağını mı öngörmüş? Tabiî ki hayır. Öyle olsaydı kırk altı değil yetmiş yaşında ölürdü. Bir ömrün kemale ermesi hem çocukluğu, hem gençliği, hem de yaşlılığı görmesi ile izah edilmiştir. En basit meyve kabağı bile yiyebilmek için dört ay beklemek zorundayız. Kemale ermiş bir ömrün geriye bakarak eseflenmesi gibi bir şey söylüyor bize. Ancak dikkat çekici olan şair bunu yazdığı zaman yirmi iki yaşlarında bir delikanlıymış. Sanki yaşlanmış bir an için ve geriye dönüp anılarına bakarak kaleme almış. Kendisinin sahip olduğu eleştirmen kimliğinden az bir parça nasibini alan, eserlerini okuyanların hakkını teslim etmesi gereken çok güzel bir şiir.
Dedem çok dolu dolu bir ömür yaşamış tam bir taşra bilgesiydi bizim oralarda. Ölümünden bir gün önce yanındaydık hiç unutmam şöyle dediğini; ‘’Aha geldik aha gidiyoruz’’.Tatlı anılardan akılda kalan keyiflerle, acı anılardan öğütlerle tamamlanır efsane.
Ahmet Haşim’in bahçe şiirindeki terennüm aynı değil midir?
Bir Acem bahçesi, bir seccade
Dolduran havzı ateşten bade.
Ne kadar gamlı bu akşam vakti
Bakışın benzemiyor mutade.
Gök yeşil, yer sarı, mercan dallar
Dalmış üstündeki kuşlar yâda.
Bize bir zevk-i tahattur kaldı
Bu sönen, gölgelenen dünyada.
Bugün harika bir şiir seçilmiş teşekkür ederiz. Herkese saygılar selamlar olsun
Ne güne duruyor diri alimler,
Asmayın ölüyü bire zalimler.
Bu kadar eziyet olur mu? cani,
Ölü vicdan bile ah edip inler.
Efsane değil, sınav şu hayat!
Bilmiyor çokları, yazık ve heyhat.
Uhrada ebedi bir yaşam vardır,
Dünyaya verilmez şu yükset fiyat.
Hayatı efsane sananlar, bu kısa hayatın bitiminde efsane olmaya mahkum olurlar.
Hayat güzel amma efsane değil.
Dünya güzel amma fesane değil,
Şiir güzel lakin dersane değil,
Zaman kalbimizde can vermiş gibi
En güzel renklerle süslenir mekân …
Bilerek mi bilmiyerek mi yazılmış orasını bilemem burada zamanı durdurulması kalbin içinde sonsuzluk arzusunun ifadesi gibi.
En güzel renklerle bedenin süslenmesi,canın geçici mekanının süslenmesini anlatır gibi.Ancak şair bunları sanki ezberlenmiş bir şarkı mırıldanıyor.Canın kendisini değilde elbisesini düşünüyor.Elbisenin eskimesi onu üzüyor.Her neyse bence şiirin mana yönü zayıfsa da,
kabuğu güzel,oldukca akıcı.Ancak boşa akıyor...Belki de bu güzellik boşa aktığı için insanlar bu kadar çok hayıflanıyordur kimbilir?
Toprağı bol olsun.İlahi adalet olmasaydı ben kahrımdan ölürdüm herhalde.
Hayat Efsanedir
Saçların aklarla dolduğu zaman
Geriye hasretle bir bakar mısın?
Muhtemelen, cevap olumlu…
Yıllar mazimizi yolduğu zaman
Göğsüne menekşe, gül takar mısın?
Neden? Maziye hasretle bakan, yıllar maziyi yolunca da üzüntü duyar. Belleğinde saklar anıları, yıllara yoldurtmaz.
Neden menekşe, gül? İkisi ancak sayıyı tutturuyor da ondan…
Pembe kıyılardan geçse bir sandal
İşitsem sesini sen fıskiyenin
SEN FISKİYE ne demek? Sevgili, fıskiye mi? Hayret!
Zikrimde canlanır eski bir masal
Gözümde gözlerin, elimde elin...
Zaman kalbimizde can vermiş gibi
En güzel renklerle süslenir mekân … Geniş zaman…
Suda aksimizle, havuzun dibi…
’Hayat efsanedir!’ diyordu, her an. … Di li geçmiş zaman…
13 Mayıs 1944, Erzurum
Asım BEZİRCİ
Düzeltilmiş halinde bile ilk bakışta gözüme çarpan aksaklıklar bunlar.
Sıradan bir şiir...
Yazık!
Hayat Efsanedir
Saçlarin aklarla doldugu zaman … SAÇLARIN DOLDUĞU
Geriye hasretle bir bakar misin? … MISIN
Yillar mazimizi yoldugu zaman …YILLAR YOLDUĞU
Gögsüne menekse, gül takar misin? …GÖĞSÜNE MENEKŞE MISIN
Penbe kiyilardan geçse bir sandal, …PEMBE KIYILARDAN
Isitsem sesini sen fiskiyenin; … İŞİTSEM FISKİYENİN
Zikrimde canlanir eski bir masal: …CANLANIR
Gözümde gözlerin, elimde elin...
Zaman kalbimizde can vermis gibi, …VERMİŞ
En güzel renklerle süslenir mekan... … MEKÂN
Suda aksimizle, havuzun dibi
hayat efsanedir! diyordu her an! H büyük… D büyük…
13 Mayis 1944, Erzurum … MAYIS
Asim BEZIRCI … ASIM BEZİRCİ
Sayın Yetkililer,
Bu şiiri bir süreliğine de olsa düzeltilmiş haliyle asabilir misiniz?
Sonra tekrar eski haline gelebilir. PEMBE de klavye hatası değil ya...
Mutluluklar...
Hayat Efsanedir
Saçların aklarla dolduğu zaman
Geriye hasretle bir bakar mısın?
Yıllar mazimizi yolduğu zaman
Göğsüne menekşe, gül takar mısın?
Pembe kıyılardan geçse bir sandal
İşitsem sesini sen fıskiyenin
Zikrimde canlanır eski bir masal
Gözümde gözlerin, elimde elin...
Zaman kalbimizde can vermiş gibi
En güzel renklerle süslenir mekân
Suda aksimizle, havuzun dibi…
’Hayat efsanedir!’ diyordu, her an.
13 Mayıs 1944, Erzurum
Asım BEZİRCİ
Doğru yazılış ve noktalanışı böyle olmalı.
Bu şiir ile ilgili 51 tane yorum bulunmakta