Saçların aklarla dolduğu zaman
Geriye hasretle bir bakar mısın?
Yıllar mazimizi yolduğu zaman
Göğsüne menekşe, gül takar mısın?
Pembe kıyılardan geçse bir sandal,
İşitsem sesini şen fıskiyenin;
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Zaman kalbimizde can vermiş gibi,
En güzel renklerle süslenir mekân...
Suda aksimizle, havuzun dibi
“Hayat efsanedir” diyordu her an!
...
nasılda geçiyor zaman
bir adım daha uzaklaşırken insan kendinden!
güne düşen bu güzel şiirin şairine saygılar
Ahmet bey ve sayın Ali Oguz İyidiker,
Sizin ki de bir gőrűş, saygılıyım..Ama katılmıyorum... Gerekçelerimi bira őnce ve daha őnce de sunmuştum.. zamanı gelir tekrar konu irdelenir..Bu nedenle şimdi başkaca bir açıklamaya girmek gereksiz..
Bu vesileyle, yabancı klavye bilgisayarım olduğundan, bazı yazım hatalarını yűzűme gelmediğiniz için anlayışınıza teşekkűr ederim..
‘’Gőrűşűnűn hiç birine katılmıyorum ama herşeye sőyleme őzgűrlűgűnűn sonuna kadar ardındayım” bu űnlű sőz gibi.. Tabii ki hiç bir ciddi şairin, űyenin yazısının silinmesi istenmediği gibi bir şairinde űyeliğinin pasiflenmesi, ne olursa olsun tasvip edilir değil...
Ancak ..Kendi açımdan temmenim odur ki..Şairim diyen farklı bir gőrűşte şahsileşmesin, sakldırganlaşmasın..etiksiz’/leşip ona buna saldırmasın... kaf dağını ben yarttım havasına girmesin.. Çarpışacaksa fikirlerle çarpışsın..: “Sizin gibi nice aydınları ben cebimden çıkartırım... Senin gibi şairi ben alt ederim..falan da filan...” Ve sairler olsa olsa ya “çocukluğun” ya da ‘ucuzluğun’ yansıtılmalarıdır diye dűşűnűyorum..
Saygıyla..
saygıdeğer günün şiiri köşesi sakinleri!
okuduklarıma inanamıyorum. üç beş cahil, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya kalkışan çoluk çocuk neyse de bazı değerli şairlerin yazdıkları dehşete düşürdü beni.
ne demek bu oluyor 'o olmadan biz olmayız' gibi söylemler. ne zaman kurtulacağız biz sürü psikolojisinden. oysa şair gölgesinden bile bağımsız olmayı başarabilmelidir. sizin yaptığınız şu anlama gelir efendim: ' biler şiir yazıyoruz ama iyi şiirden anlamıyoruz. klavuz gerek bize, çünkü başkaları olmadan burnumuzun ucunu dahi göremiyoruz. eleştiri yapamayız çünkü az okuyoruz. eleştiri yapamadığımız için geyik yapma gereği duyuyoruz. ama geyik yapacak adam kalmamış köşede hepsi pasiflenmiş.' sirkelenin ve kendinize gelin lütfen. önce inan birey olabilmeli. birey olmayı başarabilmeli. sürüye ihtiyaç duyarsanız, başınızdan çoban eksik olmaz.
Bizler gunun siirinde yer alan siirlere ve diger tum siirlere her zaman ulasabilir, okuyabiliriz.Ama gunun siirine bilgisiyle, uslubuyla farkliligiyla yorumlariyla renk katan siir hocamizin yorumlarini her yerde okuyamayiz.Antolojinin bilge sairini geri istiyoruz.
Selcuk Bekar hocamizi yeniden bu kosede gormek istiyoruz.
Asım Bezirci
Doğum yılı kaynaklarda farklı geçen (1922, ya da 1927) Asım Bezirci Erzincan'da doğdu. Oldukça fakir ve zor bir çocukluğa rağmen başarılı bir eğitim hayatı olan Bezirci, 1950'de Kore Savaşı'na karşıt tavrı nedeniyle tutuklandıktan sonra öğrencilik ve öğretmenlik haklarını kaybedince bir yandan alakasız bir şekilde muhasebe memurluğu yapıp bir yandan da araştırma ve yazılarına devam etti. Özellikle toplumcu çizgideki edebiyat eleştirileriyle ön plana çıkan yazar, Sosyalist bir anlayışla kültür ve edebiyatı destekledi. Rıfat Ilgaz'la yakın arkadaş olan Bezirci, Ilgaz hakkında bir inceleme yayınladı (Rıfat Ilgaz, 1997, İstanbul, Çınar Yayınları). 2 Temmuz 1993'te Sivas Madımak Olayı'nda katledildi.
saygıdan olsa gerek, günün anlam ve önemine binaen GÜNÜN ŞİİRİ seçilmiş olmasında bir mahsur yoktur sanırım.
Öğrenmek isteyenler için, Asım BEZİRCİ'nin hayatını yukarıya aldım.
Saygılarımla.
Cemi cümle hayırdır inşallah...her taraf ..toz duman Ayvaz'ı gören var mı?Allah rızası için...
nedense sayfa bağımlılık yaptı, gidemiyorum..
şiir eleştirmek için ' eleştirmen ' olmak gerekmez
şiir eleştirmeye başladığınız an '' eleştirmen '' olmuşsunuzdur artık.
daha birisi çıkıp size böyle bir ünvan vermez..
aynı şekilde, şiir yazmaya başladığınız an şairsinizdir..
bir kurum yoktur ki size 'şair'' ünvanını versin..
şaire her türlü yazma hürriyetini verenler, kendileriyle çelişmemek için eleştirenlere de aynı hürriyeti vermelidirler...
' Asım Bezirci ' şairdir..
sadece şiir yazmış olduğu için şairdir.. iyi şiir yazdığı için değil..
bu sitede şiir eleştiren herkes de ' eleştirmen'dir..sadece şiir analizi yapıyor olmaları bile yeter buna..
şairin çıkıp da bunlara cevap vermesini istemek başka bir sorun..
'Mehmet Kaplan onca şiiri eleştirdi..analiz etti..hiç bir şair de çıkıp açıklık getirme ihtiyacı hissetmedi...
zaten açıklaması yersiz olur..
çünkü bir şairin anlattığı okurun anlayabildiği kadardır..
yanlış anlaşılmışsa, anlatamadığı için yanlış anlaşılmıştır...
velev ki birileri burada, şiiri, reklamını yapmak için yahut kendini gösterebilmek için eleştiriyor olsun..
bunun kime ne zararı var..
şairin şiir yazma sebebi ne?
o da aynı şeyi yapmıyor mu?
o da içindeki duyguları yazıp yayınlarken birilerinin bunu görüp taktir etmesini beklemiyor mu?
bizler şiir eleştirirken hatalar da yapabiliyoruz..
bu da gayet normaldir.. insanız...
ama elbet birşeyler öğreniyoruz birbirimizden..
diyeceğim o ki;
hür iradeyle yazılmış her eleştiri şiire katkı yapar..
küfür ve hakaret olmasın yeter..
bizlerin en hırçın eleştirilerine dayanabilen şiir zamanlar üstü olacaktır..
yoksa koyduğunuz saksıda solar şiir..
şiire hayat veren bizimle olan mücadelesidir..
savaşıdır..
saygılarımla..
Şiirin içeriğine bakışım aşağıda açıklayacağım. Yorumlar açısından tekrar iki noktayı vurgulamak istiyorum.
Birincisi..şiirin ‘eleştirisel’ olarak irdelenmesi.. ki ..tabii eger okuyucu, şair bunu yapıyorsa kendi bileceği bir iş. Ne denir ki..? Ben şunu diyorum Günün şiiri bence burada paylaşılıyor ve yorumlanıyor/paylaşılmalı ve yorumlanmalı Hep bunu savundum , yaptım ve yapmaya da devam edecegim. Ama bu analizler ve eleştirmelik niye? … …
Şiir analizi yapabilmek için ‘eleştirmen’ ünvanında olmak gerek..Ayrıca günün şiiri, fonksiyonu gereçekten şiir ‘eleştirmeni’ olanlara gűnűn şiiri seçilmiyor sanıyorum.…
Herhalde, bu şiiri gűnűn şiiri seçenler: “Hadi bakalim ‘eleştirmenler’ şu şiiri iyi bir elden geçirin demiyor!
Bir űçűncű çarpıklık ise bazı gűnűn şiirinin şairi belki (artık) antoloji de aktif dahi değil; eleştirilere geri-dőnűm yapma, eleştirilere açıklık getirme olanağından da yoksun.. Bu durumu nereye gőtűrűp oturtmalı bilemiyorum… : ‘Etksizlik mi?.. “İşte bőyle şiir eleştiririm mi? .. “Bu şiirler/şairler de de kim oluyor ki..yansıtması mı? Vefasızlık mı? Çok etkili ve şiir/şair severlere bir ekstra kıyakcılık mı? Kendi meselesine buraya taşıma mı? ..”Yeni yetkin konumundakilere verimli bir çalışma sunumu ..sanısı mı? “ Deneysel çalısma mı? ..Bu sayfaya bir ekstra çekicilik ve őzenti yaratmak mı?...
Ne yargı ne de őnyari! Birazda gereçekten bu sorular için irdeledim konuyu..
Ve diger taraftan Ahmet Erdem beyin ki ise çarpıklığa artı koymuş sanki .. ve bu soruları iki kat daha çelişkili bir duruma sokuyor adeta... Acaba Ahmet bey bunun farkında mı? Getirdiği açıklamaya bakarsak ..Şiiri değil de.. “Siz Şairi araştırmadan nasıl şiiri eleştrirsiniz..”demiş. Ahmet bey bu kadarına da pes yani… Size anlatmaya çalıştığım o ‘sap ile samanı bir birine karıştırmaya’.. bu yazınız tam bir kanıt da bőyle oluşuyor Ahmet bey.. Herşeye karşın yukarda ki ‘eleştirmenlere..eleştirisel irdelemelerine rağmen, eleştirmenler..eleştirilerini ŞAiRi değil..ŞİİRE yapmışlar.
Gőrűyorsunuz ya bu sayfa: “Gűnűn ŞİİRİ mi..yoksa Gűnűn ŞAİRİ Mİ?” Bu kafanızda bir netleşsede biz de bu yorumlarınıza bir anlam versip bir yere oturtsak. Burada ki deneyim ve fonksiyonunuzu gőz őnűn getirirsek ve bu sizde da daha netleşmediyse..acaba kim de netleş miştir? Ve hangi akılarda netleşmesini bekliyorsunuz merak konusu doğrsu…Neyse..neyse..
Şiirin içeriğine bakışım ise..
İnsanın hayatını, őzü itibariyle, yine o insanın kend belirler kanısındayım. Daha doğrusu kuşaktan kuşağa aktarımlı ezelden gelen ve anne/baba çevreden alınan/verilen yetiştirme tarzı/normlar ve deger yargıları, etkilenmeler bireyin yaşamını belirler (istisnaları buraya katmıyoruz) diye düşünüyorum. Bu kimi için ‘kul'dur..ve kaderidir ve o kişiye yaşamı neyse, ne olacaksa daha ana rahmine düşmeden bu alanlarda belirlemiştir.. Bu digeri için insan-toplum ve doga ile gerçek bir őlüm kalım mücadelesidir. Kısaca kimi için hayat bir misafirhane, kimi için gerçeklik ve kimi için de bir efsanedir.
Şiir kendi bünyesinde “hayat Efsanedir” in sadece yaşamın şair bűnyesinde bir kıstasın şiirleştirmiş halidir..Artı olarak renklerle ve su gibi anlamlı imgeleriyle.. bu kistaslama ile gűzel de etmiş; şiir heycan dolu.. kutlarIm..
Saygılar..
Emrah'ım..
Akif' in Tarih- i Kadim'den sonra Fikrete söylediğini hatırlıyorsun değil mi?
boşver kardeşim..
biz seni biliyoruz, sen bizi biliyorsun...
Mehmet beyin dediklerine ben de katılıyorum
Selçuk bey yardımını dosttan esirgemeyen doğru,
dürüst ve candan bir insandır.
Selçuk bey, sizsiz olmaz, çünkü hepimizin yüreğinde yeriniz var
Bu şiir ile ilgili 51 tane yorum bulunmakta