Hayat, Düş ve Aşk Üzerine

Hayat, Düş ve Aşk Üzerine

HAYAT, DÜŞ VE AŞK ÜZERİNE;

“Bende olmayan bir şeyi nasıl verebilirim sana”

- I -
HAYAT

Ölümün öncesine düşülmüş
Küçük bir nottur hayat

Ya bu hayat bize fazla
Ya da biz az kalıyoruz
eksiliyoruz birer birer… biraz biraz…

Ölüm çok gençti daha
Ve biz gençleri seviyordu en çok

Öyle bir iklimdeyiz ki şimdi
Sokaklar cinnet,
Hayat irin akıyor
Aşklarsa; tavı gelmemiş demir gibi
Dövülüp durmakta hasta yatağında

Hani saatlerimiz vardı umuda ayarlı
Zamanı gelince çalacak ve
Uyandıracaktı bizi bu umutsuz tragedyadan
Hani nerede
Nerede martsızlığın bağrında açacak olan güneş,
Nerede Simurg,
Mart ayı da geçiyor oysa,
Günlüğünü eksilterek tutan hayatım gibi
Turnalarda gittiler, dönmemek üzere bir daha

Ben eksilmekteyim ey hayat
Sense katil bir akbaba gibi
Dönüp durmaktasın tepemde
Bağırıyorum, duyan var mı çığlığımı
Yok gülüm… yok…
Ezberimizdeki türkülerden öte, gidecek yolumuz yok…
Söz hükümsüz,
Acı tarifsiz ve yürek
Yârsiz bir ihtilalde şimdi

Erkekliğim sızlıyor hayasızca

- II –
DÜŞLER

Oysa düşlerimiz vardı yaşayacak
Katıksız ekmeğe katık,
Yârsiz yüreklere yâr
Pir Sultan’sız Sivas’a turna gibiydi düşlerimiz

Toprağa cemre düşmüştü,
Kor halinde ateşti her yer.

Büyürsem, düşlerim kadar büyürüm diyordum
Büyüdüm şimdi, düşlerim de büyüdü
Ama düş kaldılar

Büyümek istemiyorum anne…
Büyüdükçe düşlerim de büyüyor ve yaşanmamışlar hanesine yazılıyor ömrümün. Bu yüzden eksilerek, eksik bırakarak ve sancısını duyarak büyüyorum yaşanmamışların…

Yaşanmamış hayatlar biriktiriyorum yaşlandıkça

Mağlubuz bu hayatta
En az eksilerek çoğalan düşlerimiz kadar

- III -
VE AŞK

Esmer tenli şark gülüşüyle
Mayıslarda ağlayan, sonbahar benizli
bir sokak çocuğuydu aşk

……
Yama tutmuyor çatlakları kalbimin
Her çatlakta bir kıyım
Her kıyımda ince bir lâ sesi
bağlamanın teline değil lakin,
aşkın oriental sızısına vurur kendini

Sana yar deyip bağrıma basmak,
Ela bir akşamda, bir turna semahında
Ülkeden ülkeye yolunu gözlemek
Ve kapında beklemek isterdim diyorsun
Suyumu ekmeğine katık ederek diyorsun
Yâr desene gülüm, öl desene
Öl de, bitsin bu duygu talanı

Şimdi bütün hayatlar yaşanmak istiyor
Ve dili yok öksüz gecelerin.
“Görülmüştür” damgalı mektubun hakkı için
Hep saklıdır ağlama hakkınız.
Her hakkı saklıdır aşkın
Lakin görülmemiştir daha..

7 Mart’99

Eyüp Hanoğlu
Kayıt Tarihi : 14.4.2001 13:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Eyüp Hanoğlu