Hayat Duracak Kadar Güzel Şiiri - İsa Yı ...

İsa Yılmaz
1237

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Hayat Duracak Kadar Güzel

bir gün ki, güneş donacak kadar güzel
gökyüzü masmavi bulutsuz ve pürüzsüz
bir adamın hikayesi işte böyle bir günde başladı
şehrin kapıları o adam için açılmıştı
uzaktan gelmiş bir yol yorgunu
şehrin girişinde birkaç adam gördü
bir karmaşa, bir kavga
koşup dövülen adamı kurtardı
bu arada birkaç tekme ve tokat yedi
biraz ilerledi çeşme başında bir kadına rastladı
su dolu kovasını kaldıramıyordu
acıdı koşup eve kadar suyu taşıdı
ihtiyar kadının çehresinde tatlı bir tebessüm belirdi
adam mutlu oldu, gülümsedi ve yoluna devam etti
barınacak bir yer ararken bir adam gördü
sefil mi sefil, üstü başı permeperişan
yol kenarında yoksul çehresini gizlemiş
titreyen muhtaç ellerini açıp bekliyor
adam derin bir acı hissetti
ceplerini yokladı ne kadar parası varsa
korkmadan, çok görmeden çıkarıp verdi
yoksul adam avuçlarının dolduğunu hissetti
kaldırıp başını baktı, tatlı tatlı gülümsedi
avuçlarını kapayıp yeniden başını eğdi
adam bir yer aramaktan vazgeçti
artık ne parası vardı, ne de bir yeri
sokakta yürümeye devam etti
çıkmaz bir noktada çöplerin arasında bir kedi gördü
mavi gözlü, beyaz ince tüylü küçük bir peri sanki
içi cız etti adamın, onu sefaletten kurtarmak istedi
yaklaştı, kaçırmamak için gülümsedi
kedi miyavladı, ayaklandı, kaçmak istedi
derken adam onu yakaladı, kedi elini tırmaladı
umursamadı, onu alıp koynuna yasladı
kedi usul usul sakinleşti, adamı sevdi
adamın artık yiyecek bulması gerekiyordu
çıkmaz sokaktan geriye döndü
yabancıyı gören insanlar etrafına toplandı
ona kim olduğunu sordular
o da kucağındaki kediyi gösterdi
insanlar onu dilsiz sandılar
sokakta terk edip gittiler
bu sırada gökte bulutlar belirdi, hava karardı
müthiş bir sağanak başladı
insanlar kaçıp evlerine sığındılar
adam kediyi koynuna alıp bir ağacın altına saklandı
yağmurun dineceği rüzgarın duracağı yoktu
şimşekler bir kırbaç gibi evlerin çatılarını dövüyordu
insanlar kıyamet kopuyor sanıyorlardı
yalvarıp yakarmaya başladılar
duvarlarından yaşlar dökülen evleri
sahip oldukları her şeylerini sel götürecek
hayatları alt üst olacak korkusu ile titrediler
adamsa kucağındaki kedinin derdindeydi
onu rüzgar elinden alacak
ya da sel gelip ikisini de boğacak
şüphe, korku ve dehşet
o günü özetleyen üç kelime
ve bahtsız bir adam ve şehir
saatler sonra yağmur durduğunda
sokaklara dökülen insanlar
bir uğursuz aradılar
tüm işaretler yabancıyı gösteriyordu
görülmedik felaketi o getirmişti
hüküm verilmiş, kalem kırılmıştı
yargısız infaz dedikleri şey
işte tam da böyle bir şey
adamı yakalayıp şehrin meydanına götürdüler
ibreti alem için suratına tükürüp dövdüler
ardından yerlerde sürüklediler
şehrin kapısından kaldırıp dışarıya attılar
neye uğradığını şaşıran adam
dönüp de geriye uzunca bir baktı
kediyi insanların yanında gördü
o yaşıyordu, ama adamla gelmeyecekti
şehrin kapıları kapandığında
bir adam için HAYAT duracak kadar güzeldi…

09.vııı.09

İsa Yılmaz
Kayıt Tarihi : 9.8.2009 19:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsa Yılmaz