ufak bir bebekken biz
hıçkıra hıçkıra ağlardık
ana sütünü emmek için,
nice komik insanlar gördük
karşımıza geçip gülmemizi bekleyen,
nice dualar duyduk
sonuna 'hayırlı evlat olsun' diye ekleyen,
ve biz nice anneler gördük
sırtında bebeğiyle emekleyen
....
henüz acılar diş kabuğumuzu bile doldurmazken
bir ağlayıp bir gülmekle meşguldük,
kar taneleri tel tel dökülürken anaların yüreğine,
biz karga ve tilkinin hikayelerinde güldük
...
şarlatan yanlarımız vardı
keçi inadına binip tökezleyen,
bardağı taşıran anlarımız vardı
sevecen hallerimizi gizleyen,
mahalledeki çocuk kavgalarıydı
akşam üstü eve giremeyişimiz,
bir babanın nasihat dalgalarıydı
suratımızdaki astarı göremeyişimiz
...
hep aynı senaryoda başroldük
harçlığı kopartmak için babamızdan,
kaç doğrudan kaç yalanı böldük
ne kurnazlıklar geçmişken kafamızdan,
...
erik ağaçlarında sallanırdı günlerimiz
dalından düşüp kolumuz kırılana dek,
mahalle maçlarında yırtık ayakkabılı dünlerimiz
yenisinin bahanesiydi masumlaşana dek,
...
bir adi hırsızlıktı okul çağları
sevdayı çekmeyen zamanımızda,
bir matkapla deleriz sanmmıştık dağları
ferhat'tan habersiz yazdığımız romanımızda,
'oku' demek ne kolay bir mazeretmiş
umarsız çıılgın düşlerimizin yanında,
sınıfta çakmak tam bir rezaletmiş
tembellik dolaşıyorsa damarındaki kanında
...
taşı sıktık parmaklarımızınm ucunda
alın terimiz düşene dek yere,
aslana payı borç edindik bir iş sonucunda
kolumuz gitti,başımız eğildi bir kere
...
delik cepli pantolonlar giydik vesselam
lakin dişimizi gıcırdatan insanlarıda gördük,
söz sükutta altın oldu
gırtlaktan öte küfran duvarlarıda ördük,
soğuk namluda baruttan öfke kustuk
namertin banak lokmalarına inat,
sis dağlarında tilkilerle bile dottuk
kurtlar sofrasında kargayada olduk kol-kanat
....
ağaç eğildi toprağa dal verdi
filizimiz damla gölünde,kabuğumuz buruştu,
sarı baharlar karlı tabutlara binerdi
işte bu kalanlara son saygıda duruştu...
Kayıt Tarihi : 27.9.2006 14:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
doğduğumuz andan son nefesimizi teslim edene dek yaşadığımız haller adına ve masumlaşan yanlarımızdan,kılıç keskinliğindeki hırçınlığımıza bir damla hayattı aslında....
![İlyas Kırlı](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/09/27/hayat-damlacigi.jpg)
dalından düşüp kolumuz kırılana dek,
mahalle maçlarında yırtık ayakkabılı dünlerimiz
yenisinin bahanesiydi masumlaşana dek,
----İlyas bey finaliyle harika bir şiir okudum kutlarım başarılarınızı devamını dilerim .
Oysa insan 'nehir, ırmak' oluyor.. Akıyor zamanın içinde, ulaşıncaya kadar ummana...
Orası artık 'durgunlaştığımız' yerdir... Çökelir üstümüzdeki fazlalıklar dibe.. Kirimiz, pasımız da gider eğer istekliysek... Dalgalara dayanıklı...
Ve an gelir öyle hafifleriz ki.. Umman salımız olur, girer kollarımıza.. Üste çıkarız, son yolculuğa doğru...
Hayatın insanın serüveninden ibaret olduğunu anlattı şiir..
Başarılıydı.. Kutlarım İlyas Bey, Kardeşim..
Yüzsüzlüğün yüzünü yüz kere soysan altından bir yüz daha çıkar. Sonu gelmez yüzsüzlüğün... O yola gireni Allah kimseye bela vermesin... Çok güzeldi şiiriniz. Kutlarım... Saygılarımla...
Çok güzeldi yüreğinize sağlık
Saygılar usta kaleminize.
Yeni yılınız kutlu olsun, nice nice mutlu yıllara...'
Karamanlı Âşık Çağlari
TÜM YORUMLAR (11)