Gidiyorduk hayatın caddesinde kadere iki tutsak
Bir sürü yüz bir sürü göz ve ağır geliyor her bakış bana
Her yüz hayatı biraz daha yakından gördüğüm ayna
İçime yürümekten, düşmekten aynı kör kuyulara, hiç çıkamamaktan gün yüzüne
Aynı kısırlık, aynı döngü, aynı gece ve insanlar
Karışamam kalabalıklara benim kimsenin yetmediği bir yalnızlığım var
Arka sokakları yaşamın, ara yollar ilk adımları ayrılıkların
Hiç bir şeye olduğu gibi karışamıyorduk, her şeyde bir sınır ve geçitler
Bir labirent ülkesinde bütün hayatlar birbirine benziyordu düşleri aynı değilken hiçbirimizin
Elini tutabilirdim derinine indikçe suyun seyrekleşiyordu insanlar, sesler, renkler
Bir ömür için tutuşamadıktan sonra ellerimiz, bir hayat kuramadıktan sonra
Tutamadım ellerini, ellerim kaldı iki yanımda kanadı kırık iki kuş gibi
Bir adam boylu boyunca yatıyordu kaldırımlarda
Ayaklarını karnına çekmiş kolları göğsünde kavuşturmuş
Kimsesi yok gidecek kendinden başka
Bunca evden bunca insandan kimsesi yok
İşimi ailemi kimliği her şeyi bırakacağımı söylemiştim
Kendimi sıyırmaktan artık açıkta da olsam kendimi yaşamak istediğimden
Ne diğer insanlar gibi sığınacağım bir yuvam vardı ne de bir dost kapısı
Düşsüzlük haline düşmüştüm
Gitme diyordun
Sahip olduklarımı anlatıyordun
Sen sahip olduklarımı anlattıkça sahip olamayacağım diye korktuklarım yüzüme çarpıyordu
Sen gitmemden ne kadar korkuyorsan bende o kadar korkuyordum gitmekten
Yapacak hiçbir şeyi kalmayan insanlar gitmeyi seçerdi
Kalanların tutundukları bir yerleri vardı
Caddesinin sonuna gelmiştik
Birimizin geri dönmesi birimizin hayat denilen bu yolda savrulup durması gerekiyordu
15 Mart 2016
Salı
Kayıt Tarihi : 22.3.2017 20:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!