Yorgunlaştırmakmıydı zamana karşı aşkı yoksa çilesini bir urganla sıkarak suyunu çıkarmaya çalışmakmıydı umut.
Okuduğum bir kitabı kapatırken içinde sıkışan bir roman karakterinin çığlıklarını duyuyorum şimdi.Kurtarmam için yalvarıyor.Peki beni kim kurtaracak bir sayfalık ön söz mü?
Yudumunu bitirirken düşlerin boğazında kalması için dua etmekmiydi bu? Yoksa bir domatesin kabuğunda ki vitamini sömürmekmiydi bakterilerini boğana kadar?
Sorsamda değişmiyor yokuşun başında ki kan izleri.bastırılmış geceler penceremi zorluyor.Perdeler ise inadına kahverengi,pembeyi yaşamayı reddediyor.
Yüzsüzlükleri bir gülümseyişle örtmekmiydi bir hikayenin bitimi? Yoksa inadına cıkartmakmıydı küvetten kanayan bilekleri.
Yoksa hayat baştan başa bir bitişmiydi? Yada kokusu üstüne sinmiş bir aldatışın kör döngüsü.
Yoksa ben senmiydim ben olmadan önce,içimdemiydi cenini şeytanın? Duasımıydı ulumaları kahpe dudakların.
Dikenli tellerinde şimdi bedenim paramparça bir gül bahçesinde.
Hırs yok! dudak yok! aglamak yok! Dimdik bir inadın ayak tırnaklarında ki oje şimdi sevda.Ve sevdam bir aseton kadar acımasız.Siliyor yüzümdeki gülümseme izlerini.Ve kapatıyor bedenim ölü kemiklerden olusturduğu sahnesini.
Kayıt Tarihi : 21.8.2006 20:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bır arkadasımız sağolsun duz yazıda basarılı olabılecegımı soylemiş.ben zaten duz yazı yazıyorum normalde.eger begenırsenız dığerlerınıde paylasabılırım herkesle.bu arada imla hataları için herkesten af diliyorum.cok acele geçirmem gerekiyodu.dıkkat edemedım en kısa surede duzenlıyeceğim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!