Hayat Arkadaşıma

Sen gittiğinden beri
Gönül hırsızları türedi
Sen gibisini bulamadım
Aylarca beyhude dolaştım

Yağmurlarında ıslandım
Sensiz yine İstanbul’un
Öksüz bir çocuk gibi
Sıcak bir sine aradım

Sen gittiğinden beri
Ne uzadım ne kısaldım
Yerini doldurmak için
Boş sevdalar peşindeyim

İstanbul’da yağmur var
Gökte ay, bulutlar yerde
Yer, gök , su ,oluklarda
Bense balkonda mahzun

Her zaman ki gibi yine
Balkondaki yerimdeyim
Yağmuru seyrediyorum
Çağıltıları dinliyorum

Çocuklar erken yattı
Saatse sahura yakın
Göz yaşlarım sel oldu
Oluktaki su misali

Böyle zamanlarda içtiğimiz
Bir bardak demli çayın
Hasreti var yüreğimde
Birde kahve gözlerinin

Sen gideli değişen tek şey
Şakaklarım epey ağardı
Zayıfladım Tilki gibi
Yetmişe düştü kilom

Sen gideli tıklanmadı
Evimizin cümle kapısı
Herkes kendi halinde
Ölü toprağı serpmiş gibi

Aslında sen ölmedin
Sanki herkes ölmüş gibi
Uyur gezer dolaşıyorlar
Yarı ölü yarı diri

İstanbul’da yağmur var
Bulutlar ağlıyor yine
Bardaktan boşanırcasına
Sanki göz pınarlarım gibi

Günlerce bekledim durdum
Belki geri dönersin diye
Yeni birine bakıyorum
Bak haberin olsun

İstanbul’da tufan var
Sularda araçlar şoförsüz
İnsanlar çapula dalmış
Ben zerre helalin peşindeyim

İki ayaklı sırtlanlar sardı
Tilkiler , çakallar sokakta
Tencere ,tava peşindeler
Yüklüyorlar araçları

Bir ayağım balkonda
Bir diğeri sokaklarda
Aç kurtlar sarmış her yeri
Gidiyorum bir ileri bir geri

Yerdeki cesedi soyuyor
Hanzo tipli bir serseri
Vurmak geçiyor içimden
Silahada veda ettim

Seninle gezdiğimiz her yer
Denizle birleşti dereler
Hiçbir şey önemli değil
Hasretin bundan beter

Hasibe aynı, Elif biraz büyüdü
Diğer çocuklar iyi ,Hayruş’ta yürüdü
İçim kan ağlıyor gözlerimde yaş
Daha ne anlatayım arkadaş

Kaynın Mevlüt belini inciltti
Yandan çarklı yürüyor
Sağ ayağını yerde sürüyor
Gelinde iyi ,sağlığıda,kilosuda

İstanbul ağlıyor yine
Depremde olduğu gibi
Dinmedi mübarek günlerce
Yine başucundayım saatlerce

Uyku girmiyor gözlerime
Sokaktaki lambaya inat
Davucuda tokmak sallıyor
Uykusuz gözlerime inat

Şimdi sahur vaktidir
Soframız sensiz mahzun
İştahsızca kaşık sallıyoruz
Hepimizde ayrı bir hüzün

Sen gideli gözlerimde yaş
İmsak , ezan vakti yaklaşıyor
Haydi sende ıslanma ıslanma
Bana müsaade arkadaş
Haydi üşüme üşüme arkadaş…
9.9.2009..Saat:04.00