Ahşap davlumbazlı bir ocak,
Yanan kütüklerin, turuncu sarı
Oynak ve dalgalı ışıkları;
Köşedeki sönük ziyalı gaz lambası.
Ocak başında evin büyükleri,
Duvara vuran, iri titrek gölgeleri...
Sisler içindeki serap gibi,
Zorlukla seçilen eski anılar:
İşte, böyle bir güz akşamı,
'Bayar-Menderes' dönemi,
Sene bindokuzyüzelliyedi.
'Kardeşin oldu' dediler, Mehmet..
Babaannemin 'Kara Mehmet' i,
Genç yaşta ölen, ağasının adı..
...
İlaçtan gazyağına,pabuçtan yemeniye,
Herşeyin satıldığı,dönemin marketi
Dükkanımız, 'Doğruluk Bakkaliye
Manifatura' ve saire..
Babamın,nefis el yazısı ile tuttuğu
Temiz ve tertipli veresiye defteri.
Safiye Ayla,Hafız Burhan ve nicesini,
İhtilal'i, trajik Yassıada'yı dinlediğimiz,
Zamanın harikası, toprak antenli radyomuz..
...
Ve.. sonra neşemizi bulduk,
Neş'e, kızkardeşimiz..
Abilerine şaklabanlık yapan,
Akbenizli, sarı saçlı küçük kız..
...
İşte böyle dostlar;
Zamanın tekrarı yoktur,
Sel gider kum kalır,
Bize kalan anılardır..
'İnsan, aynı ırmakta
ancak bir kez yıkanır..'. (*)
Kayıt Tarihi : 23.3.2008 22:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(*) 'İnsan aynı ırmakta ancak bir kez yıkanır': Bu veciz sözler,Antik çağda,Eski Yunan'da yaşamış filozof Herakleıtos'un sözleridir.

Zamanın tekrarı yoktur,
Sel gider kum kalır,
Bize kalan anılardır..
'İnsan, aynı ırmakta
ancak bir kez yıkanır..'.
İNSAN HATIRALARI İLE YAŞAR
KALEMİNİZE SAĞLIK, GÜZEL HATIRALARI
CANLANDIRMIŞSINIZ.
TÜM YORUMLAR (2)