Önce beş kişiydik,
'Son Osmanlı' dedem ve babaannem.
Biri yazar,okuyamazdı
Öteki okur, ancak yazamazdı.
Savaşlar, yıkım ve yokluk,
Onların suçu değildi cahillik..
Babaannemin püsküllü fesi, yazması,
El işi siyah yün cüppesi,
Acem alı renginde önlüğü;
Folklorik bebekler gibiydi..
Daima Kur'an okur, hatmederdi
Yedi sene üç ayları oruçlu geçirdi.
Önce onu uğurladık Öte'ye,
Ay'a gidildiği sene..
Dedem kasap ve celepti,
Ancak yufka yürekliydi,
Kin tutmaz ve küsemezdi.
Altmışından sonrasını bilirim,
Yaz mevsimi odun çektiği midillisi
Onun hem sporu hem de işiydi..
Tüm ihtiyarlar gibi,onunda kışlak yeriydi
Kuş Raşit'in kıraathanesi,kahvesi.
Muhabbet sohbet gırla gider,
Kahkahalar çarşıyı inletirdi..
Mevsimler döndü yapraklar düştü,
Yirmibeş sene oldu
Şu fani dünyadan göçeli.
İşte, onların öyküsü kısaca böyleydi..
4.03.2008
Süleyman OrhanKayıt Tarihi : 4.3.2008 22:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!