İşte gözlerinin önünde,
Esrarengiz koca bir masa.
Üzerinde özene bezene sıralanmış taşlar
Şah,vezir,at,fil,kale
Ve de piyonlar.
Sek sek oynar gibi kaydırırsan her birini sağa sola
Avuçlarının arasında başın,
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Hayat...İşte, budur bazen.
Ninem derdi hep , ''Ne oldun deme, ne olacağım de' diye..Bizler bu terbiye ile büyüdük. Ama gittikçe o mütevazilikten uzaklaştık. Bu da kendimizi dev aynasında görmemize yol açtı. Hal böyle olunca da düşüşlerimiz sert oluyor işte. Çıkarken tutunduğun elleri unutursan, inerken tutunacak el bulamazsın işte,şiirdeki gibi.
Bugün okuduğum şiirlerde tema hep buydu. Şiirler 'en çok yoksunluğunu hissettiğimiz hasletleri' özlüyor dedim kendime.
Güzeldi okumak. Kaleminiz daim olsun. Saygımla..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta