Ağır ağır pişeceksin hayat denen tavada. Anlayacaksın her doğrunun her yerde söylenmeyeceğini. Akıl vereyim derken, aklını kaybettiğini hissedeceksin. Alışacaksın en yakınındakiler tarafından satılmaya. Hayallerinin peşinden koşarken, gerçek duvarına toslayıp şaşıracaksın. Sen de ideallerini bir gün, çıkar kalıplarının içine uyduracaksın. Kazanmak için her yola sapacak, yalakalara kanacaksın. Yalan söylerken yüzün kızarmayacak, gözlerinin içine bakacaksın. Saflığın, dürüstlüğün çocuklukta kaldığını göreceksin. Büyüdükçe kazık yiyip, her kalıba gireceksin. Tüm ezberleri bozup, geçmişi sileceksin. Rüzgâra göre yön bulup, bir gün akı, bir gün karayı seveceksin. İnsanların idealleri, hayatın gerçekleri vardır. Bir ömürde gidebileceğin menzil, yürüyebildiğin kadardır. Dağları aşmak istersen, balon olup uçacaksın. Denizleri geçeyim desen, onun bunun kayığına bineceksin. Bir lokma bir hırka desen, lokmanı köpekle bölüşeceksin. Dik duran başı sevmez onlar, yere yatıp sürüneceksin. Meydanı boş bıraksan, çakallar basar göreceksin. Namusunla tezgâh açsan, haracın vereceksin. Bir gün uyacaksın düzene, çarkının dişleri arasına girip, döneceksin. Vicdanın bırakmaz seni, susturmak için mazeret üretecek, Çoluk çocuğum var kardeşim, ne yapayım diyeceksin. Sonrası kolay, alışkanlık yapar… Küfürler ninni gelir, sırıtıp geçeceksin… Bilmez misin kardeşim, boğazdan ot da, et de geçer. Marifet sindirmede, öbür yandan halt çıkar. Sen ne kadar şan, şöhret, makam ve para diye, saplanırsan batağa… Bir halt oldum sanırken, melek geldiğin yere, halt olup döneceksin… 07. 11. 2011 Necmettin ÖZGÜRSOY
Necmettin ÖzgürsoyKayıt Tarihi : 8.12.2011 16:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)