Hayallerin Kilosu Kaça Be,usta!

Hayallerin kilosu kaça Be, Usta!
Şöyle;
Kar beyazından,
Biraz da ucuzundan,
Bir tutam, bi tutam…
Tartsana!
Hadi be Usta;
Şöyle en temizinden,
İçine bir tutam da şeker katsana.

Geceler çok mu ağır,
Bir ucundan tutup kaldırsana
“Bir gecelik” bi, gece…
Şöyle alaca karanlık!
Biraz da yakamozlusundan
Bu gecelik…
…Bir gecelik sarsana!

Tamı tamına bir post!
Hani, leopar türünden,
Bir ömürlük, Dost;
Şöyle en yüreklisinden,
........gibi,
Menfaat ummayan,
En neşelisinden
Bir yaren Katsana.

Kırık ayna sırlarına gizlenmiş,
Hani,
Küflenmiş,
Terkedilmiş,
Şimdi, yarısından yarısı kalmış,
Bir çeyrek “Tebessüm” versene!

Elmanın kilosu kaça, Be; Usta ?
Şöyle, Amasya “Misket” cinsinden.
Hani, ortadan kesince,
Yıldızları içine toplayan
Güllü ya da Horozlu fark etmez,
Bir elma şekeri versene!

Salıncakların,
Çarpışan arabaların,
Ya da dönme dolapların,
Sahi, Balerinin eteğine sarılıp dans etmek,
Bedava mı Be, Usta!

Ya, bayrakların;
Kırmızı gülüşlü,
Ay çiçeği nakışlı,
Yıldız gibi öpüşlü,
Hani en yükseklerde özgürce dalgalanan,
Aşk merdiveni kuyruklu uçurtmaların var mı, Usta?

Peki,
Fırından taze çıkmış,
Buğday tenim gibi kokulu,
Uğruna boğaz tokluğuna çalıştığım,
İçine “Beş!” gram salça sıvazlayıp,
Yarım ekmek versene!

Haydi, vazgeçtim, hayallerimden,
Vazgeçtim sevdalarımdan,
Usandım nazlanmalardan!
Renkli düşlerin kilosu kaça be, Usta?

Ceylan bakışlı,
Cepkenim rengi nakışlı
Elinde Musa’nın sihirli asası,
Ya da Alâeddin’in lambası…
Lavları yakıcı mı yakıcı,
Alev gibi Bakışlar kaça be, Usta?

Hatta sen zahmet etme,
Yorulma be, Usta!
Bak, ben gökyüzünde bulutları,
Yeryüzünde okyanusları,
Raflara toplarım.
Sabah senden evvel dükkânı açarım,
Yağını da…
Balını da…
…Ben satarım.
Sakın sen, ölme, Emi,Usta
Ben ölünceye kadar sana gözüm gibi bakarım...