hayalini özledim ana
mutluluğun en anlamlı anında
sevinç ve hüzün yaşanmış
koyun koyuna
ben merhaba derken dünyaya
sen demişsin elveda
feryatlar arasında
etamine işli çam motifli yastıkta
sağ yanağını okşamış çam kokuları
kerpiç yapılı odada
beni emziremediğin acısını hayal ettim
ana...
ninem anlatmıştı
saçların beline kadar şafak yıldızı
gözlerin okyanus mavisi
ve üzerinde hilalmış kaşların
adımı yüzümü görünce koyacakmışsın
ama göremeden meleklere demişsin merhaba
akdenizde seni yakamoz gibi hayal ettim
ana...
okula başladığımın ilk günü
teyzem dedi
ben onun anası sayılırım ha
okuyup doktor olacak
hemide doğum doktoru
bizim oralarda doktor yoktuda
bak ellerine çiğit gibi ak ak
yüzüde pamuk gibi pak pak
yaz oraya muallim unutma
okuma yazmayı sökünce
senin adını yazmayı hayal ettim
ana...
parlatılamamış köşeleri gül motifli
eski bir gümüş çerçevede
bir kenarıda yırtılmış
resmine bakıyordum
kale kapısında adana hatırası yazan
üç ayaklı körüklü fotoğraf makinesinde çekilmiş
yıllar resminide alıp götürmüş
çerçeve de yüzünü hayal ettim
ana...
seni ararım her bayramda
el öpme sırası bana geldiğinde
babam bir başka sarılır bana ve ağlar
sana olan hasretini okurum gözyaşlarında
senin de ellerini öpmeyi hayal ettim
ana...
sivrisinekler ısırmıştı yatarken bağda
cibinlikte vardı damda
sıtmaya yakalanmıştım o sıcakta
o küçük yaşında rağmen
sabaha kadar ablam başucumda
sirkeli bez koyuyordu alnıma
arada bir öpücük konduruyordu
iki kaşımın arasına
işte o anda ablamın kokusunda
senin kokunu hayal ettim
ana...
bir gün okul dönüşü
ayağım takılmıştı
arnavut taşlı yoldaki kaldırıma
ana diye bağırmıştım
vurunca başımı taşa
taşı öpesim geldi
seni anımsattığı için
kanlar sıcak ve donuk
gözümü kapatsada
kanayan yaramı sarmanı hayal ettim
ana...
badem çiçeği getirmişti halam
ben sendeyken
bademi tuza bandıra bandıra yermişsin
aş erdiğin zaman bana
bahar da geldi
bütün çiçeklerde seni hayal ettim
ana..
ben de bir gün yaşlanacağım
karşı gelinmez doğa kanununa
gireceğim elbet bir gün koynuna
ne tuhaf
şaşıracağız ikimizde karşılaşınca
sen yirmi yaşında
belki ben de yetmiş yaşında
anılarımız olmadı seninle ama
her düğünde her halay da her kınada
senin gençliğini hayal ettim
ana...
haftasonu yine geleceğim yanına
yaban otlarını temizledim
gül dikeceğim baş ucuna
karanfli de ayak ucuna
ana...
Sabahittin Kurtoğlu
Sabahittin KurtogluKayıt Tarihi : 27.3.2007 02:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mezarı başında bir fatihaya şükreden duyarlı yüreğinizi kutlar,başarılarınızın devamını dilerim.Ruhları şad olsun. Sevgilerimle esen kalınız.Erdoğan Vural
bu kelimeleri nasıl ilhamınız ile
yüreğiniz ile depreştirip cümle yapıp
bizlerle bu kadar güzel paylaşıyorsunuz
çok takdir ediyorum efendim
yüreğinize sağlık
TÜM YORUMLAR (4)