Tutup ellerinden çok uzaklara gitsem ve hiç bırakmadan ellerinden saatlerce yol alsam ve yorulsam dinlenmek için senle beraber uzansam usulca ve sesizce içinde fırtınalar kopsa ve o fırtınalardan sana anlatsam yorulan gözlerimiz kapansa ve beraber uyusak sımsıkı sarilsak sonra beraber uyansak sabahın esen melteminde usulca yanağına buse kondursam ve tebessüm etsen beraber kalkıp giyinip sofra kursak sen bana ben sana lokma versem ama gözlerimiz hep birbirine baksa ve bir anda dudaklarını öpmeye başlasam ve tenlerimiz tanisa birbirini içten ve sicak
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.