İlk karşılaşmamızda
sığdırdım seni içime
Sana dokunmayı,
sana sarılmayı,
senle sevişmeyi,
seni öpmeyi,
Hani dudakların birleştiği
ateşli öpüşleri
düşlerimde süsledim.
Hiç bilmedim,
tanımadım tenini,
solumadım nefesini…
Kaçamak sarılışlarda,
ya da kaçamak buluşmalarda
buldum seni,
ellerine dokunduğumda
içimin titrediğini hissettim
hep gizledim seni
sana olan aşkımı
yüreğime hapsettim.
Özgür bırakmadım
beynimi
seni her özleyişimde
çıkardım kalbimden,
karşıma koydum
siyah karası gözlerinde,
bakışlarımdaki beni
Aradım yıllar yılı
ama bulamadım…
Şimdi garip bir
“hüzün” var yüreğimde.
Hep sonbaharları yaşıyorum
İlkbaharı bekliyorum,
Hiç gelmiyor
Baktığın acı yakıyor bedenimi
Anlamıyor kimse
Hep hor görüyor…
Bir nefes istiyorum soluğuma
Soluğum kesiliyor,
nefes alamıyorum…
Öyle dertliyim ki,
anlamıyor kimse
Hep hor görüyor…
Çaresizlik içinde kıvranırken
Sen çıkıyorsun karşıma
Kuşkularımı yüklüyorum yüreğime
“Sende terk edersin” diye
Korkuyla kürek çekerken aşk denizinde
İlk kez
İlkbaharı yaşıyorum yüreğimde
Tomurcuklarını açıyor
Öyle açım ki,
ılık bir sabaha
Öyle açım ki,
Aşk denizinde sınırsız yüzmeye,
Öyle açım ki,
mutluluğa kulaç atmaya
Her yeni doğan sabah
Gözlerim seni arıyor, yanımdasın
Ve sarılıyorsun bana
Kuytu bir koy gibi sakin,
fırtınalardan uzak
Ama bu çöllerde serap misali
Yani bana çok uzak
Sadece uyanıkken görülen düşten ibaret
Sadece ustaca işlenmiş bir imitasyondan ibaret
22 / 05 / 2006 – Cihangir
Kayıt Tarihi : 9.6.2006 13:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!