Bugün dönüyorum sana uzaklardan.
Gökyüzünün vede yıldızların öte yüzündeki,
sana özlemlerle yandığım bambaşka alemlerden.
Uzak yolların yorgun kırlangıcı göçmenliğinde
son nefesimin pususunda göç eyleyen varlığım
ellerinde papatyalarla gelemiyor bu defa.
Ellerimde yoklukların toprak kokulu yalnızlıkları var.
Utanıyorum ellerimi saklayacak ceplerim yok..
Hangi gün pususuna düştüm son nefesimin
ve hangi ayrılık böyle ayrı düşürdü beni senden uçururum uçurum.
Terkediliş sandığın sitemli hatıralarındayımdır belki.
Çoktan yırtılmış ve yakılmıştır
mektuplarım resimlerim..
hangi gündü senden ayrılışım..kapıları birer birer kendi yüzüme kapatışım..
Çok dönmeyi istedim göz yaşı ıslaklarında..
Hangi gündü sana dönemediğim,
yüzüme kapattığım kapılarımın
sahipsizler mezarlığına açıldığı gün hangisiydi...
Zonklayıp duran sızıların sadece adı kaldı..
Şimdi dudaklarımda vişne çürüğü bir dokunganlık var,
ıslak toprak tadına bulanan..
Ben sonbaharda öldüm ve gömüldüm.
Asırlara eşdeğer esaretlerin yılgınlığında bugün seni göreceğim.
Rüzgarların ıslıklarına karışan varlığım,
bir deniz kıyısı yalnızlığında buluyor..
hasretimle kor yangınlarını yeşerttiğim varlığını.
Yanındayım...
Rüzgarların ıslıklarını susturduğu,
zamanın kalbinin atmadığı birandayım..
Senmisin bu saçlarına beyaz martılar kışlayan.
Bakmaya kıyamadığım bu yüz seninmi,
hüznün sarmaşıklarından ördüğün duvarlarınla.
Yanındayım işte..
gözlerine bakmaya çalışıyorum
Rengini sonbaharda çürüten boş göz çukurlarımla.
Sana sarılıyorum..
bir boşluğu yırtarcasına dokunamadan geçiyor kollarım sana.
çürüyen bedenlerin ruhları dokunamıyormuş
şimdi anladım....
Uzaklardaki kabrimde kırıldı biliyormusun
Özlemlerimin en büyük ümit aynası..
dudaklarımda ıslak toprak tadı var..
sana dokunamamak son nefesin pususundan daha ağır bir sancı....
Kulağına eğiliyorum..
Ve ben seni çok sevdim hala seviyorum
hasret coğrafyamın en yaralı ceylanı..
Bir esinti çarptı yüzüme deniz kokulu....
ilk defa toprak kokusunu unuttum bir an
Seni görmenin vakti
kulaklarına seni sevdiğimi fısıldamaya yetecek kadar azmış.
Ayrılık dediğimiz en acı zehir birazdan yudumlayacağım vedamdır.
Gidiyorum..
toprak parçaları düşüyor her yanımdan..
Ne sarılabildim,ne sesimi duyurabildim..
Gözlerine baktımya oda yeter...
Uzak yolların yorgun kırlangıcı göçmenliğinde
son defa gidiyorum..
ağır ağır yükselirken yıldızların öte yüzündeki
kor yangınlı alemlere..
son bakışımdır ve hayallerimin son tablosudur
bir defa daha ardımda kalışın.
Yükselirken...
Boş göz çukurlarımın
suyu çekilmiş denizlerinden
ağlamayı andıran iki damla yaşım devriliyor.
Biri kabrimin emanet kaldığı topraklara düşüyor
bir diğeri saçlarına..
Ve işte İstanbula
hayalet yağmurları yağmaya başladı..
Kayıt Tarihi : 22.2.2009 00:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gökyüzünün vede yıldızların öte yüzündeki,
sana özlemlerle yandığım bambaşka alemlerden.
Uzak yolların yorgun kırlangıcı göçmenliğinde
son nefesimin pususunda göç eyleyen varlığım
ellerinde papatyalarla gelemiyor bu defa.
Ellerimde yoklukların toprak kokulu yalnızlıkları var.
Utanıyorum ellerimi saklayacak ceplerim yok..
Hangi gün pususuna düştüm son nefesimin
ve hangi ayrılık böyle ayrı düşürdü beni senden uçururum uçurum.
Terkediliş sandığın sitemli hatıralarındayımdır belki.
Çoktan yırtılmış ve yakılmıştır
mektuplarım resimlerim..
hangi gündü senden ayrılışım..kapıları birer birer kendi yüzüme kapatışım..
Çok dönmeyi istedim göz yaşı ıslaklarında..
Hangi gündü sana dönemediğim,
yüzüme kapattığım kapılarımın
sahipsizler mezarlığına açıldığı gün hangisiydi...
Zonklayıp duran sızıların sadece adı kaldı..
Şimdi dudaklarımda vişne çürüğü bir dokunganlık var,
ıslak toprak tadına bulanan..
Ben sonbaharda öldüm ve gömüldüm.
.................
harikuladeydi..... tebrik ediyor ve tam puanımla alıp gidiyorum gönül sayfama :)
TÜM YORUMLAR (2)