Ne yasalar engel olur yüreğine,
Ne kelepçe vurulur bileğine.
Sen yeter ki iste,
Özgürlüklerin hayallerin kadar sonsuz,
Hayallerin gerçekler kadar kusursuz olsun.
İstersen sana göz kırpan yıldızlara git.
İstersen süzülüver bulutların arasından sonsuzluklara,
Örneğin yunuslarla dans et okyanuslarda.
Ya da ne bilim, Jüpiter’e bir el salla geçerken,
Ha! , Dünya’yı da seyret Ay’da akşam çayı içerken,
Belki ne kadar da küçük olduğunu fark edersin büyüttüğün şeylerin
Belki de küçücük yüreğine kaç dünyalar sığdığını anlarsın.
Dahası, kalp kırmanın bir kıyamet olduğunu.
Umarım anlamakta geç kalmazsın
Nisan yağmurlarında sırılsıklam ıslanarak
Gökkuşağı altında düğününü yap
Yıldırımlar ilan etsin dört bir yana mutluluğunu
Havai fişeklerin olsun şimşekler,
Nikah şahidin olsun cennetteki melekler.
Başına rengarenk yıldızlar yağdırsın gökler
Dökülsün yoluna fesleğenler, papatyalar ve güller
Hayal kur gerçeklere inat.
Yapamadıklarını yap, diyemediklerini de haykırırcasına.
Sakın ağlama, ağlatma, sev, sevil, olmasın hiç nedamet
Mahkum et içindeki kini, nefreti ve şiddeti müebbet.
Ölmesin çocuklar, solmasın çiçekler, sussun silahlar
Hayal de olsa bir an, bu dünya olsun cennet
Kayıt Tarihi : 24.5.2011 20:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!