Ey Hayal Köşküne kurulup,
Bir tek kuş sütü eksik masalarından,
Sırtlarını döndükleri,
Millete seslenip,
Hassas yerinden vuranlar!
Berhudar olmuş mu hiç
Bakın bakalım,
Diktatörlük kuranlar?
Dinleyin!
Size bu sözlerim.
İnancım gereği yumuktu,
Kusurları görmemek için,
Ama açıldı artık gözlerim!
Ve gördüm! ..
Sahne arkasında oynadığınız oyunu! ..
Tabiiiiiiiii…
Başkası görsün istemezsiniz! ..
Bu yüzden bulandırıyorsunuz,
Gözemizin billur suyunu! ..
Öyle ya!
Bulanıkta balık avlamak kolay!
Bizler birer balığız,
Ya da sahnedeki oyunda birer figüranız ya,
Bu kadar basit tabi sizce olay! ...
Rasgele Ağalar!
Avınız bol olsun!
Ziyanı yok,yollar yürümekle aşınmaz da,
Biz sizler gibi örümcek miyiz ki,
Ördüğünüz ağlar bize yol olsun?
Bilmem duydunuz mu,
Eskiden,
Her yere çivi çakan bir deli yaşarmış bir yerlerde.
Yalnızlıkmış kaçınılmaz kaderi
Kimseyle geçinemez,
Herkese küsermiş.
Biri dur diyecek olsa,
Fırtına gibi gürler esermiş!
Elinde bir avuç çiviyle ölüsünü bulmuşlar evde!
Görenler söylüyor,
Meğer evindeki ve elindeki tek alet,
Kesermiş!
Ne demişler;
“Keser döner sap döner,
Gün gelir hesap döner”
Çıkar foyanız ortaya,
Mumunuz söner! .
Yok hala derseniz ki:
“ Rüzgar vurdukça
Alevimiz artar ”
Ne diyeyim?
Mizan Terazisi bir gün sizi de tartar,
Uzatmaya gerek yok
Son sözümdür şunlar size:
Başka misale ne hacet?
Rabbim Firavunları bile getirir dize! ! !
Kayıt Tarihi : 4.5.2006 11:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!