HAYAL’
İN
/ Hicran destanını kendinden oku,
Mecnun’dan duyup da rivayet etme.
Aşkın Leyla’sını gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme. /N.Tevfik
…
Bahar sonu,
turuncu bir akşam üstü
ufukta güneş batarken,
hicranlı yüzün geldi hayalime,
içinde adın geçen,
eski bir türküyü dinlerken.
…
Gece kör,sessiz, serin,
karanlık ve derin.
İnce sızıları yazma vakti deyip
çözüldü dili kalemin.
…
Nereye dökülür ki bu yangınlar
gecenin en derin yerinde,
“bacam yok ki dumanım tütsün”
kaldım başbaşa ince kederimle.
…
Gerçekle,
düşlerin kesiştiği belirsiz bir yerde
ürkek bir ceylan gibi sekerek
gaipten indin hayallerime.
Sonra,
aniden durdun ve gülümsedin,
başını hafifçe sola eğip
gözlerime bakarak,
gözlerin gözlerime değdi,
tutuştu yürek yangınlarım
hüznüm ağır geldi yüreğime
gözyaşlarımı saklayamadım.
…
Bende ki bu yürek,
ergen çocuk gibi
her sevda türküsünün sana yazıldığını
sanıyor.
Dinlediği her türküde hayalin ufukta,
cilveli bir Leyla misali
beni çöllere çağırıyor.
…
Ben aşinayım yorgun gözlerimin
böyle lüzumsuz yaşlarına,
bir ömür heder edildi
o kurşundan bakışlarına.
Öyüce
Ömer YüceKayıt Tarihi : 7.7.2022 18:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!