I
kız arkadaşlarımız
okullarının anıtsal kapılarından çıkıp
da
plazaların
aynalı camı içine
alındıkları
beri,
sokaklarda rahat yürüyemez oldular.
ya
ellerindeki kat kat dosyalar
büktü ince bellerini
ya
vuran topukluları,
rahat yürümelerini hep engelledikızlarımızın
kız arkadaşlarımızın
güzel akranlarımızın.
II
Açık Havada Gurur, Güneş Işığıyla Beslenir ve Artar.
III
Doğallıkla kız arkadaşlarımız
kapatıldıkları yarı karanlık hücrelerde
(floresanın cehenneminde)
her gün
biraz daha
yitirir
oldular
yıllanmış
gökçe gururlarını...
her gün
kambura
düştüler
birer küçük atom daha.
güvenceli bir ölüm, ölüm-
süz bir iğrenmeyle...
IV
kapanışta (sonuç) ,
akşam beş gibi caddelere
sürülen sarsık
inleyik
eciş
bücüş
yaratıklar
oldular ve
bu şekilsizlikleri onlarda
yaşlanmışlık
uyandırıyor...hoş,
yaşlanıyorlar da!
hepsinin yüzünden eksiliyor ışığı
sönüyor;
vakur yuvarlacık
memeleri
füzemsi öne çıkmaz;
adımları,
bir mankeninkini andırırca aynı
çizgide
yücelmez, ilerlemez ve kıçları
kıvrılmaz
saçları savrulmaz
oluyor.
...oldu.
V
yazık oldu.
ama oldu bunlar.
metrolara doluştular;
birer çalışan yaşamı,
yüksekçe bir disiplinle
bakışları,
karanlık tünellerde,
ışıktan az yavaş sıyırdıkları duvarlara
kaydı.
göremeyecekleri duvarlardı bunlar:
ışığın pis
oyunu!
VI
YALNIZCA KENDİLERİNİ GÖRDÜLER
Kayıt Tarihi : 6.2.2003 01:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!