Dalından düşen yaprağı rüzgar sürükler ya karıncaya;
Işık karanlıkları tutar da sokamaz ya umarsız gözlere.
Çığlıklar duvarları yıkarda,aşamaz mı kulak zarını?
Ayyaş kadehleri kırar ya,bunca aymazlığın intizarımı.
Sular donar da taze kalmak için susuza.
Gökler ağlar da boş gördüğünde avuçları.
Nebatat insanı doyurmaya namzet,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim