sevmenin sözsüzlüğünü taşımak kadar laf kalabalığı yapan var mı?
hay canımı daraltan ünlem!
hay canına yandığım iki noktanın yanında tek kalan nokta!
varlığınızın belirginliği belliyken
sabahın çığlık olan cıvıltılarına boyun eğmek yok!
kirpiklerini harekete geçiren meltemle birlikte sehere kafa tutup
sıfır kollulara nisbet etmek geldi kapının eşiğine
hayallerden kopup nefes nefese kalan gerçek üstüler haneye misafir geldi
umulmadık yere şifreler koyuldu düşünce baloncuklarına
yine de ebegümeci toplamayı görev bildi dağların ücralarından
hayatın sevdasına burun kıvırdı 'ben' olan...
sen kendi sevdanı ömrünün sevdasına yamar mısın?
iz bırakmadan nakşeder misin hayatnın kıvrımlarına?
gülüp geçer misin akıl sahiplerine?
aslında ingilizlerin oyunlarını gırgıra alıp sevincin en faal kısmında yumruğu yapıştırmak vardı
aah ah....sevdiğini açıktan bildiren aşığın maşuğu
yaa hayatı sırf Biri(!) için yaşamak diyorum işte
sırf Biri için de nefes almak....
Kayıt Tarihi : 25.4.2006 19:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!