dedem nasıl oturursa mindere
öyle kurulmuş
sırtını yaslamış yamaca
uzanıp ayak ucunda evliyanın
kaydı kayacak bir telaşı umursamaz
yeşilinden hayata öyle aşkla tutunmuş
Kitab’ın kalbine gömülü mazi
anadolu emzikli bebeydi
dizlerinde
düştü kalktı nice zelzele
hala durur taş taş üstüne
kim bilirse kıymetim
gelsin
o baş üstüne
taş sokaklar serin kuytular
feryat figan bir müezzin
ve sabahın alacasında
bir takunya sesi geçer sokaktan
gün sıcacık ekmek gibi doğar
yanık fırından
altın tasta kuru güller
sonra dut var
incir, zeytin, nar
bulgur deyip geçme
elde ne hünerler var
her evin bir asması
alt başında bir havuş
pirinç ocağın üstünde
bir kazan kaynar
hay aleylim aleylim
nasıl bir diyara
hangi cennet rüyaya girdim
affan dedenin memleketindeyim
ve duanın ucunda kapalı gözlerim
ve şirince baharında
çocukluk hüzünlerim
Kayıt Tarihi : 21.3.2006 13:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bestami Kurtuluş](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/21/hay-aleylim.jpg)
yüreğine sağlık abim ne güzel tazeledik cocukluğumuzu
sevgiler
Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (2)