-Bu şiirim Havva Yangın'a(!) ithaf edilmiştir.-
Mare Maggiore Fransızların denizi, Yunanlıların misafir sevmezi
Bizim karadeniz! Köylerden birisi, dünyaya bir çocuk gelir;
Kız çocuğu, misafir sevilmez, kız işe yaramaz; olamaz çiftçi.
Baba sevinmez, öfkeli… kendisi adı gibi olmalı, dini yücelten,
Alaaddin! Kimse ilgilenmez bebekle, büyükanne çıka gelir,
Havva olsun adı der. Eski Ahit Tekvin’e göre Eva olur kızın adı
Din, ama kime göre hangi din? Habil’i, Kabil’i ve Şit efsanesi
Doğduğu gün başlar Eva’nın kaderi; kovulmuşluğun ızdırabı.
Hayyim zorlu olacağını bilemez Havva, Aziz Paulus suskun kalır,
Ademin günahı başlar, Musa’nın yasalarına uymayan günahkarlar
İblis’in laneti çamur olan Havva’ya bulaşır, adı gibi çamur olur
Havva Adem arar, Cebrail değil iblisten medet umar, hainlik başlar
Havva için müzdelife kalmamış bu dünyada, İblis ile Meysan yeri.
Havva çocuk daha, iblisin cesareti ve Eva’nın günahı babasını yoklar
Yaş on dört, Azrail İblis el ele girerler babanın günahına bir intihar.
Yalan yanlış üzülür Havva, göz yaşı birkaç damla, İblis ağlar mı?
Başlar Eva’nın iblisliği, kolay mı yedi kız kardeş, hepsi günahkar
Tanrı belli eder işaretle Eva’nın gelecekteki veballerini saklar
Cesaret sandığı fütursuzluk ve arsızlıkla saldırır dünyaya Havva
Tebdil-i mekan gözükür neden sonra, Eva başlar günahlarına
Bir ilim için yol alır aslı macera, karanlığa yolculuk başlar
Hesap verme yeri, hesabın adı daha beter İblis, Adı Mustafa.
Gecikmez, iblis iblisi kolay bulur, bir saz teli Havva’yı kandırır
Tanrı’nın adaleti başlar, öbür dünyaya değil bu dünyada hesaplar
Havva ezilmişliğin kabuğunda çıkmak adına, Ahlas değil
Ahlaksız olmaya yürür, Mustafa’ya çok çabuk teslim olur
Çok sürmez anlar hal ve gidişatı, geç kalınmışlık var at ve Üsküdar
Kargaşa başlar Tanrının adaleti tecelli eder iblislerin savaşında
Adı bile sürgün, dinler savaşı; Eva ile Havva’nın hesaplaşması.
İki iblisten tanrı birbirlerine hesap sordurur, seyreder sadece
Eva için cehennem başlar, sorgular, ızdırap ile tehditler
Tanrı kararlı bu dünyada yaşatıyor tattırıyor günahkar acıyı
Çok sürme sazın teli kopar, anlaşılır işe yaramadığı
Mustafa saz teli yapar başlar çalmaya Eva’yı, Eva boş durur mu
Durmaz! Tanrının adaleti başlar öbür ibliste sıra, Havva başlar
Uzarda uzar Mustafa’nın boynuzu, Havva hiç durur mu?
Sonuç bildik tanıdık iblislerin savaşında iki şeytan çarpışır
Eva üzgün, Mustafa onursuz, bir de çocukları olur,
Güçlü, yürekli ve kahraman olsun isterler adını öylesine
İki iblisten bir melek doğduğu nereden görülmüş isimle olur mu
Heves işte, kendi günahları; bu savaş tanrının iblis savaşları
Neden sonra tanrının şimşeği göze batar, darma dağın eder
Ceza bu çekeceksin der ve bu dünyada başlar iblislerin hesabı
Öbür dünyaya kalmaz bırakmaz tanrılar günahların gazabını
İbret olsun diye seyirlik Eva yada Havva ama yazgı değişmiyor
Günahlar af edilmiyor, kalmıyor ahirete, bu dünyada hesap var
Tanrı ibret olsun diye nice Eva ve yaratmış Mustafa’larını…
17/03/2013 01; 19 ANKARA
Ali BektaşKayıt Tarihi : 23.8.2013 22:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu Şiirimin Elim bir öyküsü var... 2012 Şubat ayında bir vesile tanıdığım bir kadınla ilgili. Ellili Yaşlarda, İnşaat Mühendisi olan bu bayan ile Ankara'nın lüks restoranlarından birisinde bir akşam yemeği ile başlayan bu tanışıklık benim için bilemeyeceğim bir karanlığa yolculuk olmuştu. Tutarsız, ne yaptığını bilmeyen, çabuk kavrayamayan, ezik ve zavallı olduğunu anladığım bu kadını tanıdığım güne lanet ettim. Elli yaşımın tek lanetli günüydü. Eşinin esiri olmuş, eşinin işkencelerine maruz kalmış, sonrada eşi onun gizli ahlaksızlıklarından ötürü kapı dışarı etmiş. Resmi boşanmamasına rağmen başka erkeklerle yatmaktan imtina etmeyen, hayatına giren çıkanların sayısı sayılamayacak kadar çok olan bu kadının eski eşi ise genç kadınlar ile evlilik yapan, geçmişte kadının arkadaşına tecavüz etmekten geri kalmamış bir adammış (kadının sözleri) . Basit, basık bir kişilik(sizlik) olan bu kadın, eski eşinden intikam duyguları ile ve boşandığı bu adama göstere göstere ilişkiler yaşamayı huy haline getirmiş. Kadının eski eşi bir baka alemmiş. Asıl adı doğduğunda Havva olarak büyük babası tarafından konulmuş. Ama o yaşadıklarının etkisi ve zavallılığı ile o ismi beğenmemiş kendince modern bir isim tercih etmiş. Bu kadının yaşadıkları ahlaksızlık ve zavallılık içerisindeki onursuzluklarını şiirleştirdim.
TÜM YORUMLAR (1)