“Korkun… Ama sevdiğinizi incitmekten! ”
…
Tâ ezelden insan ettin dâim insan kıl beni
Bezm-i evvel, kıyl ü ikrar vecd-i erkan kıl beni
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu günki günün şiiri vesilesiyle tanımak kısmet oldu ve uğradım sayfanıza. Ne hoş bir tevefukk oldu. öncelikle bu güzel dizeler için tebrik ediyorum.
...Havfın dengemdir içimde, Recan istikametim
Yevme la yenfeu da tek tutunacak kametim... M.S.
Doğum gününüz münasebeti ile uğradığım sayfanızda,
Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
Tebrik ederim
Yaşayacaklarınız,
Yaşadıklarınızdan daha renkli,
Daha hareketli,
daha bereketli
Geçmesi temennisi ile
Doğum gününüzü tebrik eder
Sağlık Afiyet Başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ederim
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
Efendim, tebrik ederim. Aruz vezninden teknik manada pek anlamam fakat musikisini hissettim şiirinizin. Belki birileri çıkar besteleyebilir. Mana sağlam olduktan sonra vezin hiç önemli değil. Güzel şiir olmuş. Fakat siz hecede daha başarılısınız bence.
Sırf aruz veznine uymak için 'Bezm-i Elest' özel ismini, kafanıza göre 'Bezm-i evvel' olarak yazdıysanız şayet, olmamış bu. Ha, diyorsanız ki, “bu kelimeyi, bu mazmunu ben terkib ettim”, o zaman amenna. Fakat böyle bir terkip olmaz.
Bu meclisi yanlış tanımlamışsınız efendim. Bilmiyorum bu tanımı nereden aldınız.
Bu meclisin gerçekleştirildiğine inanılmaz. Böyle bir tanımı ancak ve ancak Müslüman olmayan yahut bu meclisin gerçekleştirildiğinden şüphe duyan birisi söyleyebilir. Bu meclise inansanız da inanmasanız da bu meclis gerçekleşmiştir beyefendi. Bunu idrak etmek akılla olmaz bilirsiniz.
“Yaradılışın ilk zamanlarında Allah ile halkettiği kullar arasındaki misakın gerçekleştiğine inanılan sohbet meclisi” tanımını bir Müslüman yapmaz. Yapmamalı!
Ayrıca, Allah’ın yarattığı olmak başka, kulu olmak bambaşka. Sizin misal verdiğiniz tanımda halkettiği kullar deniyor. Bu da yarım bir tanımdır.
“….Misakın gerçekleştiği meclis” şeklinde olmalı. Gerçekleştiğine inanılan da ne demek oluyor Allah aşkına birader?
Zaten mana kendini belli eder. Doğru tanım yapılmalı. “Gerçekleştiğine inanılan” dediğiniz zaman işin içine şüphe girer, şüphe!
Tanım ya şöyle olur (kaynak: www.osmanlicaturkce.com)
Bezm-i Elest: Cenab-ı Hak ruhları yarattığında 'Ben Rabbiniz değil miyim? Meâlinde diye sorduğunda, ruhların 'Evet Rabbimizsin' diye cevap vermeleri ânına 'Elest meclisi' veya 'Bezm-i elest' tabir edilir.
Ya da ayrıntısıyla şöyle olur (kaynak: http://www.diyanet.gov.tr/yayin/basiliyayin/ydinikavramlaryazdir.asp?id=210 ):
Yani bu meclis, sözlüğün söylediği üzere bir ânlık mevzudur. Zaten anlık bir mevzu olmasaydı herkes bu ânı hatırlardı ve böylece herkes Allah’ı tanırdı. Allah’ı unutma gibi bir durum söz konusu olmazdı. Herkesin Bezm-i Elest’e layık olmadığını bilirsiniz. Fakat niçin layık olmadığını biliyor musunuz onu ben de bilmiyorum.
Bu incelikleri anladığınız/anladığımız zaman daha güzel şiirler yazacağınıza/yazacağımıza eminim.
Ve son sözüm şudur ki; ben ancak ve ancak değer verdiğim insanları eleştiririm. O yüzden siz bize lütfedip kitap göndermeseniz de biz sizin kıymetinizi biliyoruz.
Belki bir gün Nutk u Şerif yazacak kapasiteye, olgunluğa ulaşabilirsiniz. Yalnız nutk söylemek avamın değil, büyük insanların işidir. Herkes nutk yazamaz. Siz nutk u şerif yazın, yeter ki bir tek ben sizi okuyayım o zaman.
Çünkü nutk u şerif kalemle değil, gönülle yazılır. Gerçek şair –ki ona şair diyemeyiz- kaleme ihtiyaç duymaz. O, kalemsiz söyler.
Muhabbetle…
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta