bu günlük işim
yumuşatıcı fabrikası açmak olacak
sermayem kütür kütür yalan!.
yalandan kazdım temeli
bismillah işledim direklerine
“ya allah” kerevetiyle kapattım üstünü
duvarlarını ördü bir yığın bismillahlı tuğla
kapısına diktim melekler ile azraili
dönmeye başladı yumuşatıcı makinesi!.
ağzı kapaklı ağızlara akmaya başladı akışkan sıvı
yüzde yüzü kir çözücü!.
boyu göklere değen alçak evlerde yaşayanlara sattım
karşılığı “Tanrı’nın razı olsun” tekerlemesi
kim söyledi, kim küfretti anlayamadım
belki şeytandı, belki de şeytanın benzeri
daha demin ölümün en katısını reva gören dünyalının
nasıl da yumuşadı yüreği!.
kurduğum fabrikanın vardiya işçilerine
bayram bağışladım, kolkola yürüdüler yollar boyu
halaylar çektiler, kiminin eteği uçuştu, saçı havalandı
kiminin pantolonu patladı, yerde yuvarlandı
dillerinde “şükür” şarkısı
ürettikleri akışkan ödülüdür bu
hem kirleri söküp attı, hem de yumuşattı!.
yumuşak konuşan bir müdür reklamıyla
dünya aleme duyurdum akışkanımın etkisini
dinleyen dinlemeyene, duyan duymayana anlatsın deyince
şaşacak şey doğrusu
fabrika önüm kalabalıklaştı!.
taşa seslendim sonra; sen de gel
gel ve kendini at yumuşatıcımın içine
kesinlikle yumuşar, pamuk olursun
rengin de değişir bu arada; hem mavi, hem kar beyazı!.
😀
t.a Mayıs’ın yedisi 24
Tayyibe AtayKayıt Tarihi : 7.5.2024 17:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
O "havan",
Elde,
İçinde külü
"Ağaçtan oyulmuş teknede",
Tokmağı ha bire
Ensede!
Şimdi mi?
Her şey fabrikasyon!
Makinede,
İster "kiri çözsün"
İster hamurdan yumuşak...
Sen satın al
Bağımlı kal yeter ki!
Modern "soyuculuk" mu desem Örtmenim,
Bilemedim...:)
TÜM YORUMLAR (1)