Havada Uçanlar Şiiri - Mustafa Bulan

Mustafa Bulan
155

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Havada Uçanlar

Ancak Yaradan bilir gerçek dostunu!
Kula biat, gösterir şirkin yolunu!
Biz ne şeyhler gördük kaldırır kolunu
Uzatır her yere, hep bulur yolunu(!)

Kerametleri büyük; havada uçmak...(!)
Günü durdururlar, kaçmaz namaz vakti(!)
Hele Naim Cenneti’nden haber almak
Onlar için uçuşta küçük bir sorti(!)

Kur’an yazar Yusuf’u, Nuh’u, Musa’yı...
Kim uçurmadan kurtarmıştı onları?
Onlardan def etmek için çok belayı
Allah işletti evrensel yasaları.

Nuh’a gemi yaptırdı, Yusuf’a kervan...
Ay’ın çekimi Musa’ya oldu derman...
Balık, Yunus’u kurtardı boğulmaktan...
Bunları düşünün, olmayın şarlatan!

Yaşam tehlikeye girince Mekke’de
Nebi günlerce çile çekti çöllerde!
Kolay olmadı ulaşmak Medine’ye!
Allah yasaları işletir her yerde.

Düşünün Tevbe kırk ayeti okurken;
Peygamberi kurtardı örümcek ağı.
Şu “Uçan şeyhler” neden görmez “uçarken”
Kendisi ile çelişmeyen Allah’ı?

Evren ve varlık; Allah’ı anlatırlar.
Ancak doğanın dilinden anlamazlar!
Nebi’yle, meleklerle konuşur onlar(!)
Üstelik bir de Allah’la konuşurlar(!)

Nebi der: “Beşerim, size arkadaşım”
“Hatta yeri gelir ben dahi şaşarım”
“Ve düzelmem için ayetler alırım.”
“Demiştim gaibi bilmem, uyarırım!”

Evet bizim peygamberimiz bir beşer.
O da bizim gibi yemek yer, su içer.
Çarşı pazar gezip, insanları dinler.
Ancak bu şeyhler dinlemeden bilirler(!)

Nebimiz insan kalbini okuyamaz!
Eşlerinin hallerini anlayamaz...
Haklarında ayet gelir, anlar biraz…
Şeyhler müritlerin özelinden şaşmaz(!)

Bir bakın Rûm Suresi elli ikiye:
Allah buyuruyor beşer nebimize
Ölülere işittiremezsin diye...
Ancak bu şeyhler konuşurlar ölüye(!)

Sıradan bir iş, konuşmak ölülerle(!)
Ahiretten haberler özel hat ile(!)
Kontrol altında Sırat Köprüsü bile(!)
Geçişler garanti Hazreti Gavs ile(!)

İyi bakın Mümin elli beş ayete:
Günahları için bağışlama ister!
Maşallahı var şu şeyhlerin özelde(!)
Günahları yok, çaresizdir peygamber(!)

Üstelik iftira attılar Nebi’ye
Küçücük çocuk ile evlendi diye.
Yaşını hep tartıştılar, ölümüne;
Altı, dokuz... bazen çıktı on ikiye(!)

Hepten oldular tıpta hormon uzmanı(!)
Bu yalana yer, gök, yıldızlar ağladı,
Dil utandı, söz utandı, göz utandı...
Ne hikmettir, bir tek onlar utanmadı!

Araplar’da yaş bazen başlar hayızdan...
Hep ahkam keserler bunu anlamadan.
Ayetlere bir baksalar, söyler Kur’an;
Anlatıyor zeka yaşını doğrudan.

Böyle iftiralara inananlardan
Biri de çıkıp bahsederse mizahtan
Sesleri neden yükseliyor her zaman?
Bu böyle olmaz! Bu çelişki ne yaman?

Kur’an bilenler dinde kolay aldanmaz!
Kur’an uyarmaktan asla geri durmaz!
Sanmayın cennet satanları uyarmaz!
Oysa “Garantisi yoktur” der ey aymaz!

Hele okuyun Ahkâf dokuz ayeti;
Ayette uyarı var, bilmiyor Nebi
Hem kendinin hem de bizim akibeti!
Ancak şeyhler bilir gaibi, cenneti(!)

Eğer arz ederseniz akla, Kur’an’a
Böyle boş lakırtılara kimse kanmaz!
Şayet doğrudan ulaşmazsa insana
Elbette Kur’an yeterli uyaramaz!

İniş takımlarınız inmezse yere
Ve Kur’an’ı okursanız ölülere
Kuyudaki Yusuf görülmez bir kere
Birlikte yükselirken mavi göklere(!)

Pendik/22.01.2023

Mustafa Bulan
Kayıt Tarihi : 11.6.2024 07:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Şeyhe şıha elbette inanmayız Mutafa bey ama, biz Allah'ın Kur'an'da bahsini ettiği yüzlerce mucizeyi normal doğa olayları diye tevil edip, Allah'ı -haşa- aciz göstermeye çalışan Muhammed Abduh, Muhammed Esed ve Fazlurrahman gibi sahte alimlerin abuk sabuk tevillerine ve de onlara mal bulmuş mağribi gibi sarılan sözde müfessirlere de asla inanmayız. Ebabil kuşlarına virüs diyen, denizin yarılma hadisesine med cezir diyen, birisi Kuyuya atılan yusufu o kuyuda boğulmaktan kurtarıp Mısır'a maliye bakanı yapan mucizelere ne diyecek acaba? Dahası: taşa vurduğu zaman 12 yerden su fışkırtan asa mucizesine ve geceleyin ışık saçan bir elektrik santrali, gündüz ise gökte gölge yapan bir gölgelik bulut olan sekine sandığı mucizesine ne diyecek acaba? Nuh'a karada gemi yaptırıp onu tufan mucizesiyle denize dönüştürdüğü denizde yüzdüren bir Allah'ı buna benzer daha bir çok mucize göstermekten ney alıkoyabiliyor acaba? Kamer suresinin ve Rum suresinin bidayetindeki mucizeleri nasıl tevil ediyor sizin Mustafa İslamoğlu denen şarlatan müfessir acaba? Zira o, "Mucize görmek isteyen Amerika'daki sihirbaz David'e gitsin" diyerek Peygamberlere verilen mucizlerle sihirbazların sihirlerini ayıramayacak kadar cahil ya da bunları inkar edecek kadar katmerli bir münkirdir. Musa Nebi'nin Firavunun sihirbazlarıyla giriştiği mübarezede onların sihirlerini, gösterdiği mucizelerle iptal ederek, hepsinin iman etmelerine vesile olan o apaçık mucizeleri nasıl tevil ediyor acaba?
    Size tavsiyem: ne bu sapık ilahiyatçılara inanın ne de sapık tarikat şeyhlerine kanın. Siz sadece Kur'an'ın muhkem ayetlerine ve Resulullah'ın sahih hadislerine bakın ve onlarla amel edin. Yoksa hesap gününde, o sapık güruhlarla beraber haşrolursunuz vesselam.

    Cevap Yaz
    Mustafa Bulan

    Cihat bey yaratılıştaAllah’ın sonsuz mucizeleri var. Bunları kim inkar edenilir ki. Mesele bazı ibişlerin yaradılış yasalarına aykırı haşa Allah’tan rol çalmaya kalkışmalarıdır. Konunun bu yönünü yazdım. Yazarken de Allah’ın çelişmediğini ve yasalarına uygun çözümler getirdiğini söylüyorum. Elbette denizin yarılması hem fizik olay bakımından hem de zamanlama bakımından Allah’ın mucizesi. Konunun bu tarafına laf etmedim. Allah burada da yasalarını işletmiştir. Yahu her şey bir tarafa suyun varlık olarak kendisi başlı başına bileşenleri ile birlikte büyük bir mucizedir. Şu anda bunu yazan parmaklarımda bile sonsuz mucize barındırıyor…

TÜM YORUMLAR (2)