Hatırlıyorum,o bayram sabahını.Hatırlıyorum ailecek birarada kahvaltıları. Hatırlıyorum babamın erkenden kapıya dayanan,elini muzipçe zilden çekmeyen çocuklara birgün önceden hazırladığı harçlıkları verişini
Annemin özenle şekerleri yerleştirdiği şekerliği elimize verip,konuklarımıza ikram etmemizi isteyişini hatırlıyorum limon kolonyasının gerçek limon kokusunu
Hatırlıyorum bayramlıkları,kucağımızda uyuduğumuz kırmızı ayakkabıları...Hatırlıyorum hepimizin giyinip.annemin,babamın törenle ellerini öpüşümüzü....
Verilen harçlıkla yüzümdeki o gülüşü:)Sonrası
elimizden tutulup,eş, dost, ahpaba götürülüşümüzü
Gelsin kahveler,meşrubatlar,tatlılar..Yok desen de ''A bugünlük yiyin diye bitmeyen ısrarlar..Hatırlıyorum aynı kaderi paylaşan arkadaşlarımla topladığımız harçlıklarla ''Bayram Yeri''ne tüyüşümüzü:)Koşa koşa
atlı karıncaya binişimizi.Hatırlıyorum o çocuksu neşemizi.Ağzıma, burnuma yapışan pamuklu şekerin hiç bitmesini istemeyişimi.Hatırlıyorum büyük abilerimizin elleriyle yaptığı uçurtmaları izlemeye gidişimizi,elimize tutuşturulan ipin,içimizi ürpertişini.süzülüp duran rengarenk kuyruklu uçurtmanın,bizi göklere çıkardığını hayal edişimizi,hayal edişimi hatırlıyorum..
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta