Hani yorgunluğun evreninde kalbin sımsıcak çarpıyordu
Bir beyaz kağıdı ömrünün gelinliği gibi tutuyordun
O çarpıntıda o sadelik ve yücelikte sen vardın
Bir de sana misafir gelen
Ve seni mecalsiz bırakan
Ay verniği tutuştuğunda
Yaratılış bakışlarında tutkulu bir düş ararken
Şimşek donduğunda
Gözlerin yağmura dokunduğunda
Ellerinde seni titreten
Misafir kimdi?
(Adam, yaşadıklarından özetler çıkararak
Ağacın sol kulağına fısıldıyor yapması gerekeni
Ağaç kulağından kağıtlar çıkararak
Adama fısıldıyor
Biliyor yapraklar büyürse
Biliyor, biliyorsa ne var büyürse)
Arkaik bir düşkünlük bu biliyorum
Mevsimlerin sırrını sordun
Dile bilgininin dilini sordun
Ensest bir mavi köpürdüğü beşikte
Dilini tarayan düş, duyduğunu bildirdi
Devrilen bir in kakülü canını yaktı sonra
Cebri gonga uzadı. Boynu kırlara değdi
Kömür su aldı
Demir kanadı
Erkan Liban KılıçKayıt Tarihi : 21.5.2008 09:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!