Bir daha gidince köyünden şehre
Çamurda sektiğin taşı hatırla.
Gülüp eğlenirken pür neşe ile
Annenin gözünde yaşı hatırla.
Çoğu lütuf bilip azla doyunca
Türap olan kıt-ı sefa sayınca
Şifa arar isen düşten ayınca
Sinide ki tatlı aşı hatırla.
Bilmem kaçıncı kat bilmem kaç oda
Sığamazsın yine bin naz bin eda
Kibir sardığında seni orada
Bir yastıkta sekiz başı hatırla.
Bayramlarda otel deniz gezerken
Kuş tüyü yastıkta ego ezerken
Güneşin altında terden sızarken
Tarlada piştiğin işi hatırla.
Bu zengin bu güzel diye koşarken
Her biriyle ayrı mutlu yaşarken
Gayriye meyledip canan boşarken
Geçmişte ki dostu eşi hatırla.
Bir selama bin kez tövbe bozunca
Can evinde yanan köze kızınca
Demem o ki haşa halin azınca
Ayazda donduğun kışı hatırla.
Hazan vurduğunda gülün solunca
Bin dert ile üşüyüp darda kalınca
Saçlarına beyaz karlar dolunca
Harmanda kurduğun düşü hatırla.
Bilemedin kazın sen ayağını
Köyde ki toprağın has kıyağını
Yeyince ayazın kar dayağını
Delik pabucunda yaşı hatırla.
Yanarken hasretin kor tuzağında
Yalancı sevdanın kör kızağında
Pus inen vuslatın tam uzağında
Yarinde ki hilal kaşı hatırla.
Yüksel Bey
Yüksel BeyKayıt Tarihi : 25.10.2018 21:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!