Hatıralarımdan bir gün (Anı)

Hülyalı Gönül
59

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hatıralarımdan bir gün (Anı)

Bir gün acele bir işim vardı. Yetişmek için araçla gitmem lazım. Evin önünde araba var. Anahtar da var fakat onu kullanacak kimse yoktu. Eşimin de eve gelip beni götürmesi o anda mümkün değildi.

En sonunda bir taksiye atlayarak gideceğim yere gittim. Fakat kendime çok kızdım. Kendi cesaretsizliğime ve bu konuda, onca yıldır çaba sarpetmeme sinirlendim. Ben, biraz panik bir insanım. Daha açıkçası korkak sayılırım. Benim değiştiremediğim özelliklerimden bir tanesi.

Yıllar öncesindeki bir hatıram gözümün önüne geldi. Bundan yaklaşık on dokuz yıl önceydi. Kızım ya bir buçuk ya da iki yaşlarındaydı. Tam da tarihi hatırlamıyorum. Kurban bayramında, İstanbul’ da oturan görümcemler geldiler bayram nedeniyle. O zaman kayınpederim hayattaydı. Kurban seçimini, eşime bırakmaz kendisi yapardı. Kurban pazarından, yaşlı bir danayı almıştı ve biz o kurbanın etlerini çiğneyebilmek için epey bir zorlamıştık dişlerimizi. Bir daha da o bayramdan sonra yeltenmedi kurban seçimine.

Yemyeşildir Aladağlar dediğim yer. Çam ağaçlarının arasında, yemyeşil çimenler ve az ötesinde Mehmetçik çeşmesi adı verilen bu yerde o çeşmeden, buz gibi soğuk su çağıl çağıl akar. Az alt tarafında da gölet vardır.

İnsanlar bunaldıklarında ya da Pazar günlerinde oraya koşar ve doğanın tadını çıkarır. Oraya gittiğimizde, sabah kahvaltımızı yaptık. Arkasından da etrafı gezdik. O zaman eşimin yeğenleri daha ilkokul çağlarındaydı.

Kızımı Babaannesine teslim ederek, arabamıza bindik. Araba kullanmayı da çok istiyorum. Bana öğretmesini istedim. Araba kullanan bayanlara hayranlıkla bakıyordum.

Beni kırmadı. Ben, direksiyona geçtim. Teknik olarak bir şeyler anlattı. O da yanımdaki koltuğa oturdu. O sırada, yeğenlerimiz de,

“ Dayı! Yenge! Biz de gelebilir miyiz sizinle? “

Onlar da bindiler arabaya. İçimde de bir tedirginlik var aslında ama itiraz da edemiyoruz. İtiraz ettiğimde, onları istemediğimi düşüneceklerdi. Çimenlerin üstünde, bir o tarafa bir bu tarafa gidip geliyordum. Epey bir çalışmadan sonra toprak yola çıktım. Gayet de iyi gidiyorum. Kendimi o kadar kaptırmışım ki epey gittikten sonra virajlı bir yere geldik. O sırada, eşimde teypte çalmakta olan kaseti değiştirme telaşına düşmüş. Ben, virajı gördüğümde paniğe kapıldım. Direksiyonu yanlış yöne çevirince, bir takırtı ile sağ tarafa doğru gitti araba.

İşin ilginci, nasıl başarabildiysem, kocaman bir taşın üstüne çıkartmışım aracı. Arkada oturan çocuklar, korkudan ağlamaya başladılar.

Ben onlardan daha çok korkmuştum. Ağlamak istiyor fakat ağlayamıyordum. Allahtan, direksiyonu sağ tarafa kırmışım. Sol tarafa kırsam yolun alt tarafı uçurum. Bir taraftan da bunları düşünüyor ve şükrediyorum.

Arabadan, titreyen bacaklarımla indiğimde, hemen eşime kızmaya başladım.

“ Sen ne yapıyordun o sırada? Beni yalnız bırakmasaydın! Ne yapayım ben, televizyonda ben öyle gördüm. Bir o tarafa, bir bu tarafa çeviriyorlardı direksiyonu. Sen de kabahat. Sırası mıydı kaset değiştirmenin “

Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır gibi üste çıkmaya çalışıyorum. O da bana,

“ Arabayı kendi haline bıraksan, yolda dümdüz gider. Sen araba falan kullanamazsın. Az daha gidiyorduk hepimiz. “

Fırçayı yemiş, üstelik de çok korkmuştum. Sadece kendimiz olsak yine sorun yoktu. Yeğenlerimizin canı da bize emanetti.

Araba, kayanın üzerinde asılı kaldı bir müddet. Sonra yoldan geçen iri kıyım erkeklere rica etti eşim. Hep beraber arabayı indirdiler oradan. Araçta da bir hasar olmamıştı.

Sonra da o moral ile piknik yaptığımız yere gittik. Kızımı kucağıma aldım. Sevdim onu ve bağrıma bastım sıkıca. Bir kez daha anlamıştım yaşamanın değerini. Hayatın, sürprizlerle dolu olduğunu.

O günden sonra bir daha istemedim direksiyona geçmeyi ve kullanmayı. Hem cesaretim kırılmış, hem de bu işi başaramayacağımı anlamıştım. Başka bir canı tehlikeye atmaktansa, içimde uhde olan şeyleri yapmamak daha hayırlıydı belki de.

Nasip! Bende bu korkak yürek olduktan sonra yapamayacağım kesin. Ne yapayım ben de rüyalarımda kullanıyorum arabayı. Her yere gidiyorum. Dünyanın öbür ucuna bile…  ;)))

Hülyalı Gönül
Kayıt Tarihi : 28.1.2010 20:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mevlüde Demir
    Mevlüde Demir

    kutluyorum başarılar temennisiyle selamlar

    Cevap Yaz
  • Zehra Atasoy
    Zehra Atasoy

    aynı sorun bende de var.
    çok istememe rağmen trafiğe çıkamıyorum.
    benim korkum kendimden değil. trafik canavarlarından. yoksa kendi şeridimde ilerlemesini bilirim ama o canavarlar ki yolda cambazlık yapıyorlar ve benim onlara ayak uydurmam imkansız.

    güzel bir anlatımdı.
    tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    Başarılarınızın devamını diliyorum

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Hülyalı Gönül