Şu an sensizliği dokuyorum
Zamanın aşılmaz saniyelerine
Sanki yaşlı gözlerimde bir hatıra
Kederlerde çökelmiş bir gençliğim var
Sitemim beni bu hale getiren kuytulara
Minnet etmiyorum yaşadığım duygulara
Aldırmıyorum artık enteresan duygulara
..
Sevgimiydi seninki,hiçbirşey vermedin ki.
Ben gönlümü sererken,şımardın görmedin ki.
Bakıp okuyacağım,tutup dokunacağım,
Kızıp yakınacağım,hatıra vermedin ki.
Yok artık özlemeler,ölümüne sevmeler.,
Bir şans daha vermeler,Sen iyilikten korkan.
..
Bu kadar güzel olmalarına rağmen neden ölürlerdi kelebekler. Güzelliğin bedeli belki. Doğa verdiklerinin karşılığını acımasızca alıyor bizden. Günler olmadıgı kadar karanlık dısardaki karda kelebekler saklanmış. Kelebekler gelecek baska bir bahara beklerken ben, geleceğe dair ne kadar özlenecek kadar varsa hepsini özledim. Geçmişe dair hatırlanacak ne kadar hatıra varsa hatırladım. Kalbimdeki duyguların hepsi sanki yeniymiş gibi, dün âşık olmuş gibi. Şu an ya da gelecekte ki bir gün her ne kadar unutamayacak gibi olsamda, aşkın salgın bir hastalık gibi yayılıyor kanıma.
Gerçek olan belki aşk olmalı. Bir insan bu kadar ifadeye hazırlıklı bir o kadar ifade edemeyişi bundan olmalı. İçin için yanmak fakat söyleyememek. Birçok acı çekip boş kalması gibi. Ama hayat hazırladı bize bunu. Acının ödülü mutluluk diye. Ama aşkta değil. Bir insan acı çektiğinde ne yazık ki bir mutluluk bulamamakta. Aşk tekil bir mutluluktur bu noktada tek bir kişinin çektiği ulasma ve onunla yasama duygusudur. Bunu düşündükçe ümidimi kaybederim. İki insan aynı acıları aynı ortak noktayı kazanabilir mi? Ya da neden yalnızdır karsı cinse bu kadar değer verdiği halde. Bu kadın ve erkek ortak bir noktadır. Çünkü doğası gereği biri acı çekecektir. Biri ise mutlu olacaktır. Doğası budur aşkın. Filozofun kabullenmekten baska yapacağı bir şey yoktur.
Bu yazıyı okuduguna göre herşey için çok geç olmalı. Hiç yazamadım sana (hala da yazmıyorum) belki bunu telafi eder. —Belki- Sana hala söylenememiş sözler var. Biliyorum aslında o kadar umrunda değil. Hayatında su an başka birisi var sen çok mutlusun. Biliyorum. Bilmiyorum aslında hissetmekteyim. Umrunda değil ya da umrunda –ki ben umrunda olacağını düşünmekteyim- sensiz bu yıl kaçıncı yıl. Yazmak istediğim sensiz olmuyor. Ekmek gibi su gibi herşey seninle gibi oldugu gibi. Bu yazı senin son hatırlayışım yani senin için dair sana son ağlamam. Seni son kez hatırlıyorum kelebek. Buna rağmen Seni hala deli seviyorum.
“Hiç gönderilmeyecek bir mektuba giriş”
..
Hayat beni sokaklarında unuttu,
Hatıra sloganlar bıraktı,yagmur damlalarının altında..
Hayat beni bu şehirde unuttu,
Hüzün çıglıkları bıraktı,cocuk bahcesinde boş salıncaklar da...
Hayat beni toprakta unuttu,
Beyaz düşler bıraktı, nemli hoşçakallarda…
Hayat beni yeni'de unuttu,
..
bir tatlı busenin altında
yatan binlerce hatıra
ne sözler ne bakışlar
bir tatlı gülümseme
bana herşeyi unutturur
ve birtek şey aklımda
seni seviyorum
..
Hep yanımda olsan da,benden uzaklardasın
Kaybetmişsin yolunu,çıkmaz sokaklardasın
Bil ki pişman olsan da istemem artık seni
Bir sevgiye doymadan,yabancı kollardasın
İlk sayfası senindi hatıra defterimin
Her anında sen vardın,en mutlu günlerimin
..
geçmişten geriye ne kalmışsa
yaşananların ardında
bir defter ki dolmuş sayfa sayfa
o defterin adına ister anı diyin isterse hatıra.
bazen iki damla süzülür
bazende yürekte bir titreme
..
Eski kazaktan kalan
Kırmızı iplik;
Bir hatıra yaşlı elden
Nine kokusu
İnce bir işçilik;
Çıkar ellerinden
Kırmızı patik…
..
Biz bugünü karanlık yaşıyoruz,
Gökkuşağını siyah beyaz izlerken,
Renkleri arayan kim?
Şimdi durgun hatıra,
Umudun tefeciye emanet,
Biz bu tabloya renk ararken,
..
Sevinme, senin değerin yok
Ben seni yerde buldum.
Ben daima göklerde aradım
Aradığım eşimi buldum.
O bir melekti.
Ancak sen bir hatıra oldun.
Üzülme yüzlük yinede şanslısın,
..
Belkide çok sevdik diye yaşandı bunca kırgınlık
Hayat acımadı yine kaldı elimizde yanlızlık
Çok severken vurdu sol yanımı ayrılık
Her şey için çok geç artık düştü yüzümüz pişmanlık
Yaşanan her şey bizim kaldı bir hatıra
Çok zaman geçti yalanlar girdi araya
..
Kurutulmuş bir gül
Defterin arasında
Sayfalarda gözyaşı
Aşkın el yazısıyla
Dile kolay üç yıl
Hatıra defterinde
..
Efkarlıyım bu gece belki, belkide geçmişten kalan
birkaç tatlı hatıra geldi aklıma....
varma üzerime! ! ! ! ! gelme sağnak yağmurlar gibi.....
sen ki; varmıydın benim yanımda, bakmışmıydın gözlerime sevgi ile...
tek istediğim olan kalbini sunmuşmuydun bana....
şimdi varma üstüme....gelme bana....fırtınalar estirme
sakin sade hayatıma....
..
Ömrümün baharı zından oldu bana
Geçmiş yıllarım,yalnız hatıra oldu bana
Daima dert çektim,ermedim ki muradıma
Çırpındım didindim, çevremdeki vefalı vefasızlara.
Düşünme fısatı bulamadım ki bu fani dünyada
Gel deseler bu dünyaya,bir daha gelmem asla
..
Zamandır akıp giden habersiz.
Ve gönüllerde,
Geçmişe dönüş özlemi
Unutulmayan bir hatıra
Bir hayatın,
Bir sevdanın
Başlangıcıdır aslında...
..
Çokşey kalmadı eskilerden
Bir çocukluktan hatıra paslı cami çeşmeleri
Birde köşedeki kokoreççi kömür kokan
Biraz büyüyünce öğrendik tabii sırrını o tezgahın
Birkaç kağıt parçası atilla ilhanlarla yakıyordu kömürünü
Ufak bir şey daha öğrendik
Sadakatin sakatattan gelmediğini
..
Akşamları pencerede beklerdim,
Saatleri birbirine eklerdim,
İçin için derdi kendim çekerdim,
Kıymetimi bilmedin, vur bağrına vur.
..
Görüyor musun
İnce ince yağıyor yağmur
Belki tuzlu değil ama
Göz yaşım gibi sağanak
Bir elem var inceden inceye bir keder
Hava siyah beyaz
Anlamsız geceler
..
Gecenin ortasındayım, elimde bir sigara,
İçimde hala sızlayan bir yara,
Karanlığa ait gözlerimin önünden gitmeyen bir hatıra,
Dalığ gidiyorum yaşanan o masum anılara.
Bir kez daha başladı kederli dakikalar,
Her gece canlanacak yaşananlar,
..
Bir not düşüyorum kalem ve kağıda....
Evet bir kadın resmedilen bir kadın düşünüyorum bağri yanık Bahtı yanık bir kadın düşünüyorum...
İntihar surgusunu beynine çekmiş bedeni beş parça ve kristal lere burunmustu yüzü
çıkardı bedeni üstünden mor mevsimi..
Ve gülümsedi. bir kez daha umut veriyordu bizlere..
Sırtında bin yılların hegomonyasi taciz verdi önümüze insani cinsiyet lere böldük eşit parçalara...(kadın ve erkek diye)
Sonra ise bize bir kes uzattı rengârenk ti
..