HATIRA ŞİİRLERİ

HATIRA ŞİİRLERİ

Halil Çolak

Çekeyim bu sevdayı kaderim olsun
Aşkın da senden bana hatıra olsun
Yanar Halil aşkından haberin olsun
Kalbimdeki Sevgim sana,hediyem olsun

Halil ÇOLAK 07.07.2006 Ankara
..

Devamını Oku
Osman Karahasanoğlu

İnsanoğlu hafızadan, kalemle döker satıra
Birer, birer geçmişinden, neler geliyor hatıra
Dur bir kere bak selam ver, yatan binlerce yatıra.
Benim kendi kaderimi, harektimle yaz kalem.

09.02.2009
..

Devamını Oku
Bekir Öztürk

Senin Şarkın

Bilmem ki o hatıra bir gün unutulur mu,
Bana ait kalbinde başkası yer bulur mu,
Senin için kalbimde canlanan bu nağmeler,
Bilmem günü birinde senin şarkın olur mu.
..

Devamını Oku
İbrahim Öztoplu

Görmeyeli yüzünü
resimlerde kalan bir hatıra gibisin
Siyah beyaz bile değilsin
Kötü çekilmiş bir fotoğraf
Birkaç kişi daha var içinde
Ama ağlayan sen değilsin
..

Devamını Oku
Vecdi Murat Soydan



HATIRA

Hatıralar acı veriyorsa insana, o hatıra değildir.
Ya unutmaktır çözümü,
Ya da yakmaktır bazı şeyleri.
..

Devamını Oku
Muhammed Ali Karakaş

Hislerim oluk oluk akarken,

Bir an bile kapanmadı gözlerim

Bu yalnızlık bana senden bir hatıra

Gözlerini anlayıncaya kadar zulüm…
..

Devamını Oku
Seyfet Bozçalı

İnsan umursamaz, telâş alemde! ..
Haksız haklı olmuş,mazlum elemde…
Fitne,fesat sarmış, dört bir yanını! ..
Tek hatıra kalmış kırık, kalemde.

22.01.2007 Gebze
..

Devamını Oku
Yakup Icik

gümüş rengini almış kitaplığımdaki eski defterlerim tozdan
o senin resmin durur, gül rengini kaybetmemiş al yangında.
korkarım her an yırtılır diye, neyim kaldı ki bundan başka
saklarım kalbimdeki yerini,bir de senden kalan hatıra resmi!
ve ağıtlarım bütün çiçeklerin renginde,sensizliğe akar sevgili...
..

Devamını Oku
Abdullah Kaya Amasyalı

Ve tam bir yıl mazide kaldı bugün bu saat
Acı tatlı binlerce hatıra bırakarak.
Kutladım ben 18 Nisan ı sadesinden
Kalbimde yüce aşkın gözleri yaşararak.



..

Devamını Oku
Tayfun Gökhan Soytan

Senden hatıra kaldı solgun bakışlı resimler
Buz gibi odamda soğuk duvar üzerinde
Anılarda dolaşan solgun bakışlı
Gözü yaşlı son bir resim kaldı senden bana hatıra
Kan ter içinde gördüğüm düşler
Senin hayalinle uyandığım geceler
Sensizliğin eleminde kahrolduğum günler
..

Devamını Oku
Mesut Kabamaklı

zaman su gibi akıp gidiyor
gençlik elden yavaş yavaş gidiyor
yaşanmış aşklar mazi oluyor
yaşamak çok güzel unutmak zor

neler geldi geçti dünden bugune
tek hatıra kaldı eski resimler
..

Devamını Oku
Nihayet Deniz

Nerde olduğunu bildiğim son cuma
Güneş daha parlak ve batarken simsiyah
Artık uzak sevgili hem cuma hem diğerleri
Güneşle batmış yere sevgileri
Dünyadaki beş vakitli kıyam saltanatında
Hatıra gelmesin artık günahımızın esintileri
Girme avuç içime gösterme kendini
..

Devamını Oku
Bayram Tunca

Defterin arasında, kurumuş bir yaprak buldum
Senin elin değmiştir diye, hep sakladım durdum
Senden kalan bir hatıra olarak koklayıp durdum
Gel artık gel, beklemekten yaprak gibi kurudum

30.04.2001-10.30
..

Devamını Oku
İbrahim Halil Seven

tekin değildir
şu sıralar yalnızlığım
bir delilik yapabilir her an
dizginlerinden tutup
çüş eylemek için
kıyıda köşede ne varsa
hatıra olmaya aday
..

Devamını Oku
Yasin Hatiboğlu

Sâhilleri gezdik gece geç vakte kadar.
Her kuytusu efsâneli bin hâtıra saklar.
Zülfündeki teller ile mehtâbı öper,
Sazlar çalınırken süzülen kahkahalar.
Ekim.2003-İst.
..

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Yol bütün çiçekleri, bahçem de talan olsun,
Varsın bülbül de yansın, gül için nalân olsun.
Geriye bir hatıra, kalmasın ikimizden,
Unutalım her şeyi, aşkımız yalan olsun.

10 Ocak 1989 – Salı / Ankara
..

Devamını Oku
Muhittin Alaca

Bir sen, bir de yıllar eritti beni mum gibi,
Bir dağ idim ufalandım, savruldum kum gibi,
Sensiz geçen günlerin tadı yok, zakkum gibi;
Hiç insafın yokmuş ey dikenli yaban gülüm!
Senden hatıra kaldı, sol yanda çıban gülüm.
..

Devamını Oku
Binali Kılıç

Hiç kabuk tutmadıki sol yanımdaki yaram.
Bir lokman bulamadım bu yarayı kurtaram.
Bu sızı bende iken, bana mutluluk haram.
Eğer merhemi yoksa gelmesin, taş sevgili.
Bari hatıra kalsın gözümde yaş sevgili........Binali KILIÇ
..

Devamını Oku
Mehmet Ali Tuna

Tesadüfmü bu karşılaşmalar o bakışlar manalı konuşmalar söyle tesadüfmü,Gölge gibi takiplerin otobüs duraklarında beklemen olurmu bu kadarı sabahları karşı kaldırımda duruyor olman, sessiz telefonlar hepsi tesadüfmü,söyle beni sevdiğini yalana dolana gerek yok,Belki seni bekliyorum bir adım ötende otururken öylesine seni düşünüyorum.Bırakma beni böyle boynu bükük ağlamaklı çocuk gibi, her görüşte kalbimin hızlı çarpması yeni bir aşka gebe,gözüm yollarda seni arıyor geçtiğin yerler hep sen kokuyor aşığım ben hem de köpekler gibi güzelim,yetmezmi bu kadar naz gel artık.

Bir sabah yanımda sen ol ilacım,dermanım gözyaşıma karışan Leylam sen ol, dokunuşların titretsin ayin yapar gibi dans edelim birlikte.Yalnız beni sev düşlerinde ben olayım çünkü ben sadece seni görüyorum gözlerimi kapatırken al beni benden götür senin cennetine melekler ülkesinde içerken aşk şarabını çıkartalım mehtabın tadını dilekler tutalım kayan her yıldızda utanmayalım işlerken günahların en günahını fark etmez senle olduktan sonra razıyım cehenneme hem de yedi kat dibine, yaşarken en mesut sevdamızı mevsimler gelsin geçsin senin muradın ben olduktan sonra,yaşlanalım birlikte sakın sen önce ölme dayanamam ayrılığa bende gelirim. Mezarımız yan yana olsun ayrılmayalım damla damla tadalım mutluluğu içerken saadet şerbetini aynı bardakta dudak izlerimiz kalsın hatıra.

İşte böyle bir tanem tadarken aşıklar çeşmesinden avuçlarımdan kana kana içelim saatlerce bakarken gözlerine götürürsün sevdalara hem de en şahanesine korkularım gider, konarken omzuna mutluluk şelalesi çeker beni hafiften bir esinti usulca sokulurum sol yanına şımarık çocuklar gibi yemek gelir içimden kırmızı elma şekeri yanaklarını….

Yaz: Mehmet Ali Tuna
..

Devamını Oku
Vecdi Murat Soydan

Bizlerin robotlardan farkı,duygularımızın olmasıdır. E-mailler çıktığından beridir, mektupların, kartpostalların hatta telefonların da papuçları dama atıldı. Gerçi şimdilerde dam da kalmadı, her yer çok katlı otoparka döndü, sokaklar caddeler delik deşik oldu. Nasıl ki, “ Tüfenk icat oldu, mertlik bozuldu.”Şimdi, kopyalayarak herkese gönderdiğimiz duygudan uzak, ruhsuz, kuru “günaydın”lar dışında ruhumuzu ve yüzümüzü aydınlatacak güzel sözlere o kadar hasretiz ki?

Yaşları en az benim kadar olanlarınız bilir. 15- 20 yıl öncesine kadar bayram tebriklerini kendi ellerimizle özenle seçer, sevdiklerimize birbirinden güzel kartpostallar gönderirdik.Lütfen hatırlayınız,bunu yaparken kartpostalları kendi zevkimizden ziyade karşı tarafın beğenisini de düşünerek yapardık. Sevdiklerimize birbirinden güzel anlamlı ve duygu dolu özenle seçtiğimiz kelimelerden kurulu mektuplar da gönderirdik. Gönderdiğimiz mektuplar daha açılmadan, ellere alınır alınmaz zarfa ve kağıda kokularımız siner, bizden bir parça yüreklerde ve ellerde hissedilirdi. Sevdiklerimiz gönül gözleriyle sanki o an bizleri görürler, bir başka heyecan duyarlardı. Ben, kendimden biliyorum. Bu heyecanı çokça da yaşadım. O vakitler 14-15 yaşlarındaydım. Haftalık olarak yayımlanan Hey dergisi, Hayat dergisi ve Ses dergisini hiç kaçırmazdım.Yine haftalık olarak yayımlanan Milliyet Çocuk ve Türkiye Çocuk dergilerini de alır okurdum. Harçlığım yetmediğinde babamdan utana sıkıla harçlık ister, nerde kullanacağımı söyledikten sonra babam hiç tereddütsüz bana harçlığımı verirdi. Çünkü, söz konusu okuma arzumdu.Babamın, hatıra defterinde de belirttiği üzere ve benim yeni öğrendiğim bir gerçek vardı bu hususla ilgili: “Murat, yeter ki okusun, yurduma yararlı bir kişi olarak kazanılsın” notunu düşmüştü defterine. Babam öldükten hemen sonra ise,maddi durumumuzun gittikçe zayıflaması nedeniyle bu dergileri almaya son vermek zorunda kaldım.

Rahmetli babam, kültürlü, kendini aşmış, ileri görüşlü çok okuyan, çok düşünen, bilgili bir insandı. Okuma sevdası ve merakı bana babamdan geçmiştir. Cebindeki son parayı kültür dergilerine ve ansiklopedilerine verdiğinde, içinin yandığını, ezildiğini, gözlerinin dolduğunu derinden hissederdim. Aylık olarak çıkan Yıllarboyu Tarih isimli kültür dergisini yıllardır alır ve evimizin bir köşesinde itina ile saklardı. İyi bilirim, parasızlıktan bu derginin aylık fasiküllerinin bazılarını alamamıştır. Bu dergileri hala saklarım ve eksik sayılarını gördükçe, içim hep burkulur, gözlerim dolar. O an gözümün önüne babam gelir,, 43 yaşındayken, daha olgunluk çağındayken ahiret alemine göç eden babam gelir aklıma. O an, dokunsalar ağlarım.

Babamdan miras olarak bana kitapları, ansiklopedileri, ve dergi fasikülleri kaldı. Parasızlıktan maalesef ciltlendirememişti bu dergileri. Yıllar sonra bana nasip oldu bunları ciltlettirmek. Şimdi kütüphanemin bir köşesinde yıllardır babamın “canlı” hatıraları olarak yerlerini aldılar. Babamın elleri değdi o kitaplara. Hatıra ve şiir defterlerine babamın naif ve şahsına münhasır güzel kokusu sinmiş,, Yıllardır hep baba hasretimi, işte ben bu kitapları, dergileri, hatıra ve şiir defterlerini “babam” niyetine koklayarak gidermekteyim. Size saçma gelebilir ancak ve ancak bu duyguları hisseden ve babasızlığı yıllardır yüreğinde hissedenler bilir.
..

Devamını Oku