Kederli bir kelimeysem
Ya da acıklı bir türküysem
Ne tuhafım değil mi?
Yakışmıyor mizacım
Bu komik dünyaya
İnsan aşka kafasını çarptıktan sonra anlarmış öldüğünü
Canımı almaya vekil kılınan ölüm meleği yoksa
sen misin?
Gülünden kopmuş dikenin hüznü gibi can yakarmış ölüm
Rıfk ile muamele eden rahmet yoksa sen misin?
Bir kum saatiyse bu kalp, aka aka duracaksa
Birgün bitecekse bu aşk, sevemeyeceksem
senden başkasını
Kucağımdaki kedi,balkonumdaki ıtır aşk olsun
Otobüse biner ihtiyar adamlar
tütün kokan yelekleriyle,
yaz kırları, sapsarı bıyıklarıyla.
Sallar, düşürür, zalim otobüs
incecik gövdeyi,köstekli saati, anıları düşürür.
yüz seksen promil şiirli çıktım yine
aklıma gelsen
dudaklarım hakimiyetini
kaybedip
şarappole yuvarlanacak
bende ki bu şairlik
I.
sen önce konuştun mu yürüdün mü?
ben önce kırıldım, ben önce koptum, ben önce yırtıldım şevket
güneşli havalarda bile ters dönüyorum
bidonun varsa beni hayata sabitle
kazıkta olur tabi bana atmayacaksan
Cüzdanımızda hurma çekirdeği taşımadık
Okunmuş pirinç yemedik diye mi bu haldeyiz
Diye mi böyle yaşlanmış çocuklar
Böyle buruşmuş gelinler
Şairin ne demek olduğunu
Kimlere şair dendiğini
Bilmiyorum doğrusu
Her şeyi şiire uydurulabilirim
Şiiri her şeye uydurulabilirim
Kafiyeler üretebilirim
ah! dudaklarım inanamıyorum
bu kadar korkusuzca
nasıl öpüşebilirsin
nasıl öpülür
iki erkek aynı anda
aklını kaçırmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!