Bu sabah huzura aydı gün. Şikayet gecede kaldı, yeis dünde tutuklu. Umuda demledim zamanı. Yudum yudum hayal içtim engine karşı. Hoşgörü aldım, tebessüm verdim. Kapıları sevgiye açtım. Kırk kilit vurdum tasaya. Sonra bir fincan kahve içtim üstüne. Kırk kat hatırı olsun bütün bunların diye.
Ta doğduğunda başlar ayırım, Şirindir ama kızdır. Sonra çocuk olur kız. Kundak yerine
Yasaklara sarılır.
Genç kız olur bir kat daha giydirilir sırtına yasak Evlenir ‘evinin kadını’ olur. Anne olur ‘annesin’ olur. Sonra görmeden gerçek dünyayı
Bir el çöker boğazına ölür. ‘Haketti’ olur. Söylesin varsa bileni.
İnsan yaşamadan nasıl hakeder ölümü? Dünyada hakkı dağıtan kimdir? Neden kadının payına düşen ölümdür?
Hey sen! Zaman geçiyorken bu hızla
Koşuyorsun bir olmazın arkasında.
Sen gerçeğini yaşa, vehmi savur dağa, taşa.
Aşk bir yalan, hasret yalan, vuslat ise kat kat yalan.
Aldanırsan bir faniye, gönlün talan, ruhun talan
O sevdadan arta kalan.
Geçtiğim her sokakta ayak izin,
Her köşe başında gölgeni görüyorum.
Sensizlik çöküyor göğsüme, ürperiyor ya ruhum
Bir kat daha hayalini giyiniyorum.
Sen gittin ya bıraktın üzerime sensizliği,
Ben hergün ölüyor her gün diriliyorum.
Yalnız kalmak kaderimse, çalmasın kapımı kimse.
Huzurumu çalacaksa, başında kar, gönlü darsa
Çıkmasın karşıma kimse.
Yoldaşım olmayacaksa, gözümde yaş olacaksa
Olmaz olsun öyle kimse.
Hayat kısa, ah u zardır, sırtıma giydiğim hardır,
Gözlerini kaparsan, gözlerim sensiz kalır
Beni duymadığında sözüm kimsesiz kalır.
Tebessümün olmazsa ruhum hep ıssız kalır,
Sen varsan sıcak yuvam, sen yoksan evsiz kalır.
Sen kuşattın varımı, yok ettin ayarımı.
Güneşin doğuşu, batışı gibi
Aklımdasın doğa yasası gibi
Sen ey sevgili gönlüme düştün
Sevdan özgürlük tasması gibi
Ruhumda devinir adın her daim
Sarı beniz, dilber yosması gibi.
Yanardın karanlığımda ay ışığım,
İçerdim hayalini tavşan kanı. Sen yokken de vardı zeytin gözlerin. Ellerin, sıcak ellerin şefkatle tutardı ellerimi. Sabah uyandığımda görürdüm ışığını. İçimi ısıtırdı bakan gözlerin. Sarardı varlığın ruhumu bütün. Yeniden doğardım ben sana tutkun. Yeniden aşık, hayatla barışık. Büyürdüm yeniden sen yokken senle. Bilirdim sen de benle. Mesafeler olsa da arada mille.
Bir sen var dünyada bir de ben senle.
Kışın en gri rengi en soğuk deminde
Omuzlarımda yalnızlıkla birleşti
Sıkı sıkı sarıldım kimsesizliğime
Sarıldıkça üşüdüm, yalnızlığım depreşti
Bir bakışındı içimi ısıtan
Uykuyla uyanıklık arası
Kirpiklerinin perdelediği
Gözlerinin zeytin karası
Onulmaz derdimin olur çaresi
Her sabah her seher
‘’Aydın gün’’ olur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!