Çığ düşmüş acılarına yurdumun
Sevda dört mevsim kış.
Bunca ayazın içinde
Karanfiller büyüyor,
Güller açıyor
Dereler şırıl şırıl duru
İki kere nefret ettim bugün.
Kim anlatacak şimdi bana mersin havadislerini.
Geçmişte Sinop Gerze küçücük bir yer
Roman gibi anlatırdın güzelliğini günlerce.
Ahh şimdi Mersin geldiğimde sensiz olacak
.İki kere nefret ettim
Sen gittin
Kal diyemedim.
Gözlerin yavaş yavaş
Uzaklaşırken yüreğimden;
Göremedin kanayan yüreğimi..
Seni sevdim
Oysa sen bana yalnızca
Siyahlarını bırakıp gittin yar.
Gökkuşağı renklerinle sevmiştim,
Gökyüzü kadar uzaksın şimdi bana.
Geceleri sarsın seni,
Sevdiceğim,
Bir şeyler söyle
Umuttan haber ver,
Düşleri tazele.
Boş insanlardan yoruldum
Haberlerden karardım
İçim acıyor
insanların kalplerinden
Sevgi sürgün gideli.
Çaresiz marazlara yakalanan
Hücreler
Bir bir gün sayıyor ölüme.
Atam,
Bağımsız bıraktığın
Deniz'e döktüğün
Düşmanın şehrinde
İhanet kol geziyor.
Vatanseverim diyenlerde
Seni yorgun gecelerden,
Çekip almak istedim
Kalmak isteyince sen
Bende çareler tükendi.
Şimdi buğulu bakıyorum
Sana ve sevdana
üzüldüklerinize üzülmek anlamsız.
Çözebildiğimiz anlamda
Anlamlaşır her şey..
Haydi o zaman,çözelim
yeryüzünde ki hayatı
Dibine vurmadan,
Sana gelmek için,
Ne çok yol var..
Zırhımızı giydik
Kuşandık kılıçları,
Ergenekon'dan çıkış var..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!