Sen gidince, güllerden çok dikenlerden bahsedilir oldu.
İnsanların kusurunu örtmek yerine, açığa vurmak marifet oldu.
Dünya sensiz iken Ebu Cehillerle doldu.
Yokluğunda güller sararıp soldu.
Sana özlem duyuyor dünya, sana özlem duyuyor kainat.
Ömrümün her anı gülümsemene ihtiyacım var,
Bir an gülümsemene ömrüm feda olsun yâr.
Yüreğimde filizlenen aşka hayat versin diye,
Toprak rengi gözlerine gömdüm yüreğimi.
Gözler, bazen konuşur bazen susar
Gözler, güzeli gördükçe güzele susar.
Her gün her gece gülümseyen resmine bakıyorum,
Gül yüzünü görünce ilkin tebessüm ediyorum,
Sonra boynum bükük ağlıyorum, ağlıyorum…
Ağlıyorum, çünkü sen yoksun ve şimdi bende yokum.
Hayata mola verdim yokluğunda…
Seni her görüşümde zorluyor kalbim göğüs kafesimi,
Özgürlük için, parmaklıları zorlayan bir mahkûm gibi.
Senin her gülüşünde bir huzur kaplıyor bedenimi,
Ah! bir söyleyebilsem sana, nedenini.
Seni seviyorum ve seveceğim ömrümün sonuna kadar.
Neşe içinde yüzüyorum, gönlümün sonsuzluğuna kadar.
En tarifsiz duygularımla seviyorum, kalpten giriyorsun.
Tüm hücrelerim huzura erdi, kılcallarımda geziyorsun.
Bir yâr sevdim kaşları kara,
Bakışları açtı gönlümde yara.
İlk görüşte vuruldum Gülbahar’a.
Beni sevmeyecekse, İsrafil üflesin Sûr’a.
Şimdi anladım ne demek olduğunu aşkın,
Seni görünce gözlerim,
Beynime ve kalbime haber saldı
Kalbim olamaz öyle bir şey dedi,
Beynim hayallere daldı.
Saçının her teline canlar feda olan nigâr,
Görmedim sen gibi güzeli, gezdim bunca diyar.
Gülümseyişine ömür boyu ihtiyacım var,
Canımı seve seve veririm, yeter ki gül yâr.
İstersen acı çekerek her gün göreyim zarar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!