Hastane Günlüğü Şiiri - Yorumlar

Nurten Aktaş
140

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

bebekler gelir tasasız
nuhun gemisi’dir ana kucağı
küçük, sevimli
geleceğe büyüme derdinde
yalnız
yaşama tutunma arsızlığında bebekler

Tamamını Oku
  • Ferat Ertürk
    Ferat Ertürk 26.10.2008 - 23:34

    Merhaba güzel dostum,
    Ne bilsin bebek gami kederi.
    Elbette nuhun gemisidir Annesinin elleri.
    Dilerim ve dilegim odurki;
    Ey bebek bahtin acik ola'ki yüregin hep güle.
    Güzel dost, ifade tarzi seninse mutlaka bir gizlilik vardir güzel dizelerinde.
    Begendigimi ifade eder, nice calismalarda basarilarini hep duymak ve isitmek isterim.
    Sonsuz hürmet ederim efendim.
    KÖKELi OZAN

    Cevap Yaz
  • Haydar Bibinoğlu
    Haydar Bibinoğlu 26.10.2008 - 21:40

    'büyüyeceksin bebek
    ve büyü bozulacak...'

    Büyüyecekler... Birçoğu, ana kucağından örümcek ağlarına düşecek. (Zaten birçoğunun ana-babası da bu ağların tutsağı değil miydi?) Bizim birçoğumuz da uzaktan gözlemekle yetineceğiz, örümcek ağlarında debelenenleri. Yazıklanacağız kendi kendimize. Birinin elinden tutup kurtarmayı aklımıza bile getirmeyeceğiz. Biz uzaklardan gözetleyip yazıklanırken; örümcekler, önce anne-babaların yüreğine örecekler ağlarını. Sonra okul kapılarına... Daha sonra, kurumların girişlerine...

    Biz bunları düşünürken, onlar ağlarını örmekle meşgul... Gece-gündüz... Saat saat...

    Onlar eylemlerine eylem katarken biz hâlâ düşünüyoruz. Eskiden beri düşünürüz zaten. En sonunda veririz kararımızı: 'Güneşi zapt edeceğiz.' Güneşi zapt etmek için neler yapmamız gerektiği, aklımıza bile gelmez. Öyle basit işlerle ilgilenmeyiz biz! Güneşe göz koymuşuz bir kere!

    Biz böyle sırası gelmemiş düşlerle oyalanırken, bir de bakarız ki ayaklarımızın altından toprak kaymakta... Ve kendimizi zor kurtarırız. Kalkıp doğrulur gibi oluruz; yeniden güneşe dikeriz gözlerimizi. Bu arada ay ışığını kaptırdığımızın ayırdına varamayız. Ay ışığı için uğraş vermeyi ise, yiğitliğimize sığdıramayız.

    Böylece, ne ayaklarımızın altındaki toprak ne ay ışığı ne de güneş bizim olur. Çocuklarımız da bizim aptallığımızın kurbanı olurlar. Ve biz, “bir adım bile geri adım atmadık” diye övünürken; çocuklarımıza hazırladığımız umutsuzlukların büyümesini göremeyecek kadar kör olduğumuz, aklımıza bile gelmez. Geriye atılan kimi adımların, yola devam etme olanağı sağlayacağını ne zaman öğrenirsek, o zaman başarıları teker teker yakalayacağız. Ama hâlâ öğrenemediğimiz ortada…

    Ne acı değil mi?

    Şiirin beni nerelere götürdü yine can dostum?

    Yüreğin ve kalemin susmasın.

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe 26.10.2008 - 20:51

    Hoş geldin bebek, yaşamak sırası sende...
    yarın mı ..., yaşamak mı... O da ne ?

    Kutluyorum yüreğinizi, kaleminizi....

    Cevap Yaz
  • Ölüler Konuşmaz
    Ölüler Konuşmaz 26.10.2008 - 20:38

    tebrikler yüregine saglık kalemin daim olsun saygıalrımla yıldırım şimşek

    Cevap Yaz
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz 16.10.2008 - 22:14


    Hayatın büyüyen bebeklerin boğazına düğümlenmemedi dileklerimi kardeşimin sayfasına bırakıyorum. Final mısrası vurucu muhteşem bir şiir okudum. Serbest şiirlerin nasıl yazılması gerektşğne nefis bir örnek olmuş.

    Sevgili Kardeşim sayın: Nurten Aktaş'a sevgi ve saygılarımla...

    Şiir yazan kişinin, şair olduğu doğrudur. Ancak şairin yazdığı her şeyin de şiir olmadığı, hergüzel sözün de şiir olmadığı da doğrudur.

    Bu şiiriniz hakkındaki kişisel görüm: Gerektiği yerde gerektiği kadar mısra kullanılarak yazılmış NEFİS bir şiir olmuş.

    Aslında arkasında vezin ve kafiye desteği bulunmayan Serbest yazılan şiirler iki ucu keskin kılıç gibidir. Serbest yazılan bir şiir vezin ve kafiye desteğinden yoksun olduğu için böyle bir şiirin bir sanat ve edebi değer taşımasınıyabilmesi için tek alternatif kalıyor.. O da şiirdeki mısraların duygu ve düşünceyi ifade ederken, anlam yüklü olması ve en etkili biçimde bu duygu ve düşünceyi ifade edebilecek donanıma sahip olması gerekirken, Duygu ve düşüncenin şiir metninin bütün yapısına etkin biçimde hakim kılınmasından geçer. ( Serbest şiir hece ve kafiye baskısından tamamen kurtulmuş olduğundan, en başlangıcından sonuna kadar bu imkanı sınrsız bir şekilde zaten şaire verir.) Elbette bu da: Duygu ve bilgi yoğunluğunun, kültür birikimi ve doğuştan gelen edebi bir yetenek ile uyumlu ve ahenkli birlikteliğini gerektirir.

    Şiir hem vezinsiz kafiyesiz yazılacak, hem de duygu ve ifade etme fakiri mısraların bir araya getirilmesi ile oluşturulacak, üstüne üstlük bir de, aşırı duygu yüklenimi ile çöken mısra yanında duygusuz ve ifadesiz kaldığı için ayağı yere basmayan havada uçuşan mısralar bulunacak; o zaman da : Bülbülün tahtında bülbülün nağmesi işitilmez olur.

    Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda: Sizin bu şiirinizin tamamına hakimiyetinizi ve şiire ustalıkla yön verişinizi, Duygu ve düşüncenin şiir metninin tamamına etkili ve anlamlı olarak ustalıkla aktarış üslubunuzu kutlarım.

    Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiirinize Tekirdağ'dan İkinci Tam Puan geliyor. Benden önce bu şiire Tam puan veren şair kardeşime teşekkür ediyorum.

    Kardeşimin sayfasına başarılarının devamı dileği ile sevgi ve saygılarımı getirdim. Lütfen kabul buyurunuz.

    Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.

    Dr. İrfan Yılmaz. -TEKİRDAĞ.

    Cevap Yaz
  • Haydar Bibinoğlu
    Haydar Bibinoğlu 15.10.2008 - 20:32

    'çok şey yapmakla
    hiçbir şey yapmak arasında
    gidip gelmekti ömür'

    Ömür, bu kadar kısa, bu kadar yalın, bukadar doğru ve bu kadar eksiksiz anlatılabilir ancak.

    Yüreğin ve kalemin susmasın can kızım.

    Cevap Yaz
  • Zaman Sarrafı
    Zaman Sarrafı 15.10.2008 - 20:29

    büyüyecekler, ölmezlerse

    görecekler, bakarlarsa

    gülecekler, unuturlarsa


    unuturlarsa

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta