Ameliyattan dün çıkmıştı Mevlüt Amca. Babamın amcası kızı olan, Ş.halanın beyi idi. Saygın, uyumlu, sessiz, uzunca ve zayıftı. O sabah kendilerini ziyaret edip, iki kat alttaki daireme inerek, yoğun mesaime başlamıştım. Arada; Mevlüt Amcayı ziyaret etmek isteyen yakınlarını uğradıklarında, odasına gönderiyordum. Akşama kadar, ziyaret için gönderdiğim; Ş.Hala, M. Hala ve kızı H’ i hatırlıyorum. Hastamız Mevlüt Amcanın aksine, onların her biri çok kiloluydular.
Mesaim bitince tekrar ziyareti için, serviste yatmış olduğu hususi odasının kapısına vurup, içeri girdiğimde; onlar refakatçi için konulan çekyata ve hasta karyolasına karşılıklı oturmuşlar; börek, dolma yiyip, elektrikli semaverden de çay içiyorlardı. Yemek içmekten ter, kan içersindeydiler. Hastane kurallarına uygun olmadığını belirttim. Birde Mevlüt Amcanın nerede? Olduğunu sorunca; o zayıf ve uzun buyu ile duvara doğru itilerek sıkıştırılan Mevlüt Amca, bana zayıf bir sesle; “buradayım, burada” diye ancak seslenebildi. Erzurum
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta