Uzattı narin ellerini
Bana doğru,
İncelmiş cildinde damarları
Soluk mavi mürekkeple yazılmışcasına
Hayat hikayesini anlatıyordu...
Bir karış bile değildi halbuki
Çıkmak istediği kaldırım taşı..
Ne kadar hızlı koşmuş
hayatın peşinden
Ve yorulmuştu,
Güzelim diz kapakları...
Yükünü vermemeye çalıştı
Eli elimdeyken…
Kimbilir yüreğinde
Ne dertler taşımıştı
Kendi başına yıllarca..
Şaşkındı biraz
Artık taşıyamaz olmasına…
yakaladı gözlerimiz birbirini
İğne oyasıyla ördüğü
perdenin arkasına saklamıştı
sanki göz bebeklerini…
girmek istedim oradan romanın sayfalarına…
okuduklarımda
yalnızlıklar,gözyaşları...
boşuna değildi gözlerinin çevresindeki
derin kaz ayakları…
kirpiklerini ayraç yaptı aniden
kapattı romanını
yeter okuma artık dercesine
kaçırdı gözlerimden
kelebek kanadı şeffaflığında göz kapaklarını...
hoşçakal dedi
mütebessim ince dudakları,
bir pamuk şeker görüntüsündeydi
yüzünü çerçeveleyen seyrek saçları...
yürüyüşü eski bir duvar saatinin
sanki sarkacı...
baktım arkasından
hasretle anarak kaybettiğim anamı...
Kayıt Tarihi : 9.4.2015 22:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yaşlı hastalarımı gördüğümde...
![Hikmet Işık Cankat](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/04/09/hasretle-3.jpg)
Bazen şiire öyle dalarız ki, imgelem düşüverir kalemin ucundan. ''Ben şu mısrada ihtiyarlıktan bahsedeyim'' diye düşünmez şair. Fakat bütün hikayede hücredir. Ter gibi damlar şair. Saygılar.
TÜM YORUMLAR (2)