Hasretinle Yanmıştı Uhut
Yandım Uhutta
Hasretinle yanmıştı Uhut
Ey gül
Bu gün yine
Hasretinle yanmış Uhut
Uhut neler anlatı bana bu gün
Gam üstüne gam verdi
Gamlı Uhut şanlı Uhut
İki cihan güneşi
Efendim
Hasretinle yanmıştı Uhut yine
Yolunu gözlüyor Bedir
Taşların,ağaçların düşü
Dile gelmek
Adını anmak...
Bu gün yine
Bedir kaya gibi küfrün yolunda...
Karanlığımı yendim Bedirde
Geldin dün
Köleler sevindi
Güneş başka güneş gökte
Ay başka ay
Ayna gibi kırıldı işaretinle.
Adın kaya gibi küfrün yolunda...
Dün Uhut derdi ki:
-Askeriyle gelse Nebi...
Ah
Uhut ağlıyordu Hamzayı görünce
Hamza kırık karanfil yerde...
Uhut kaya gibi küfrün yolunda...
O gün görünce o orduyu
Selama durdu Bedir
Kıyamete kadar küfre tokat Bedir
Hendek küfre hendek...
Attım hendeğe ümitsizliğimi
Hendek kaya gibi küfrün yolunda...
Dün Beytullah bekliyordu seni
Ve gamlıydı Mekke
Mekke mekke olalı
Hiç böyle gamlı olmadı.
Ah Beytullah
Halin içler acısı...
Bu gün yine
Beytullah kaya gibi küfrün yolunda...
Vahiy gelmişti
Bir o gün mutluydu Hira
Hira hiç böyle sevinmedi
Oku diye çınladı toprak
Okumak için huzura koştu
Taş toprak
Ağaç yaprak...
Gördüm
Hira kaya gibi küfrün yolunda...
Hirada sevincim oldu dağ
Kayıt Tarihi : 8.6.2005 22:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!