Hasretinin Kıyametinde Ölmeliydim / Öl(e ...

Ayşegül Tezcan
70

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Hasretinin Kıyametinde Ölmeliydim / Öl(e) medim

Kapı önündeki ayakkabılarımı hüzne çevirdim.
Gözlerimdeki ıslak sisleri güze çevirdim.
Sıklaştırdım sevdana tutsak adımlarımı,
Ayak seslerimdeki yürek atışlarını duymanı diledim.

Yeniden düşerken karanlıklara, sözcüklerimin yabancılığı ilişti kağıtlarıma. Hiçbiri benim olmayacak kadar umutsuz cümlelerime eğildim. Deniz yanıyordu gözlerimde… Mavilerin en güzeli dökülürken alev alev yanaklarıma; fırtınayı, boranı gözyaşımın rahmetinde dindirdim. Kirpiklerinin arasındaydı dünyam hep onu bildim, onu söyledim.

Her dem sonbahardım lakin son sevilen değildim gözünde… Benden bile yakınken bana, terkedilmiş bir yürekle yıkıldım önünde… Küskün sözcüklerimi çıkardım heybemden uluorta ayrılığı salıverdim şiirlerin üzerine. Senli anlamlar yükledim udumun tellerinden dökülen hicazkar nağmelere…

Tozlu yollarına en sevdalı güllerimi serdiğim,

Düşünüyorum da mutluluk ne denli hızla gelip geçti yanımızdan. Acılı bir sevginin kavuşulmaz özlemi kanatıyor yüreğimi şimdilerde. Sonu gelmeyen yangınların acıları kuşatıyor sıtmalı gecelerimi. Birlikte yürüdüğümüz her kaldırım taşından can kırıklarımı topluyorum her gece yarısı ben… Yalnızlığın sesinde kimliksizim caddelerde, ellerim bomboş, ay bulanık ve bütün mevsimler güz. Her elimi attığım yalan… Ölüm arifesinde adını heceliyorum içimde kilitli yalnızlığa… Peşimde hüznün alfabesi… Soyadın yok adımın gölgesinde… İki ayrı evde aynı yürek yarası… Sular gibi durgunum şimdi canım yanıyor… Biliyorum… Düş kıyılarında yaban bir toprağa gömülecek senli muradım…

Ey suskunluğun ince sızısı,

Yazdığım her satır arasında söylenmemiş söz oluyorsun. Yağmura yazdığım mutluluklarıma gülümsüyorsun uzaklardan gözlerindeki mavi kuşlarla. Verdiğin sözleri sorsam hatırlar mısın… Çorak olsa da topraklarımız, yıldızlardan salıncak yapacaktın avuçlarımızdan saldığımız gülümseyen çocuklarımıza… En parlak yıldızı saçlarıma iliştirirken, ilkyazları çağıracaktın ayak uçlarımıza… Sevdamızla yağmur yağmur dökülürken solgun yapraklara, yorulduk mu yani… Kedere boyun büken ıslak kelimelerle yalnızlığı öpmek de mi vardı alnımızın yazgısında.

Ey avuç içlerimdeki mürekkebin sessizliği,

Siyah beyaz fotoğraf karelerinde hayata tutunurken sen, kirpiklerinin arasındaki hayata vurulurdum ben… Ömrünün neşesi, gönlünün gülüydüm hani. Şimdi zemheri gecelerin bana ettiğini bilsen yaralarıma sürer miydin gözlerinin zamansızlığını bilmem… İçimde senden gayrı neyim varsa aldın benden. Hasretinin kıyametiyle ölmekteyim her nefeste. Sense umut ekmektesin başka başka bahçelere… Sonbaharımın hazanı karışırken gecenin matemine, görülmedik bir gül yaprağının kırmızında açıyor gamzelerim… Hasretimin çiçeklerine kapama gözlerini, korkuyorum… Bir fotoğraf karesinde donsa da hayat, günlerime çöreklenen karanlığın zulmünü sonlandır tek bir sözünle… Ya sevdiğince sus… Ya da hep söylediğim gibi yandığınca koş bana…

Ey rüzgarın hırçın dili,

Her şeye inat gözlerimdeki sonbaharsın sen baharda yeşermeyi reddeden yaşam kaynağım. Saçlarımdaki asi rüzgarsın, tenimden başka yurt bilmeyen aydınlığım. Dudaklarının susuzluğuna yağmurum ben, damla damla sızı, avuçlarının içinde sana eriyen…

Sen ya da ben…
Günlerin yağmurunda
Tam da “Biz” olmuşken…
Sevmek en güzel suçsa
Yaşamadık mı…

Şimdi haykırıyorum güneşe doğru
“Hala seni seviyorum”
Dünyaya çarparak yankılanıyorken sesim
Harfler kara sözcüklere hazırlanıyor yar
Suskun dilinle yorma kendini
Ayak izlerinin ardında,
Tek kelime “ölüm”…

Nisan 2008

Ayşegül Tezcan
Kayıt Tarihi : 14.4.2008 23:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Önce sevgileri çoğaltırız yüreğimizde Gönül gergefine ilmek ilmek işlerken hatıralarımızı Düşlerimizdeki yavru mutluluklarımız kaçar ellerimizden. Siyah beyaz bir karede “hayata tutunurken” sevdamız Masmavi bir Neşe’dir yüreğimizi kanatıp gözlerimizden akan… Yitik umutlarımla dile gelen satırlarım bu Neşe’ye ithafen yazılmıştır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ali Niyazi Gül
    Ali Niyazi Gül

    Sıklaştırdım sevdana tutsak adımlarımı,

    güçlü ve çok istekli bir sevme..

    Yeniden düşerken karanlıklara, sözcüklerimin yabancılığı ilişti kağıtlarıma.

    kalamazdım şiirden uzak, şiir nefesti, hayatın içinde benden bir almayan sürekli veren, bir şiir vardı, bir de sol yanımdaki ateş vardı...karanlık ülkelerden tütsü alırdım, kalemin üstünde buğu yapıp yıldız çizerdim, vazgeç gönlüm, seni beyaz sayfalara asıyorum, berraklığın orda kalsın sadece, göremiyor başkaları...

    Deniz yanıyordu gözlerimde…

    denizler için ne ırmaklar boşalttım bir bilsen, sen doldunda ben bir türlü boşalamadım, ne ağıtlar uçurdum da bir yüreğimi uçuramadım...

    Tozlu yollarına en sevdalı güllerimi serdiğim,

    tozlu yollarına ne asfaltlar döktüm anlarmısın, ne ayakkabılar eskittim, ayaklarım yaraya döne dek...

    Ey suskunluğun ince sızısı,

    Yazdığım her satır arasında söylenmemiş söz oluyorsun.

    hey sevgili;

    Sen ki kelimenin bittiği yer, ne kelimeler doğar şairlerden bilir misin, ezilirsin altında...ağırdır sevmelerimiz taşıyamaz her yürek, derindir sevmelerimiz, nefes ister çekmek için...buluta yükleriz sevdayı, sonra bir Göğ'ü ayırır, şimşek oluruz çakarız.Ne kadar toz bulutu pislik varsa yağmur olur yağar temizleriz, biz şairiz arkadaş öldürür sevmelerimiz...


    Ey avuç içlerimdeki mürekkebin sessizliği,

    Ey terlemiş ellerimin teni,
    sana sesleniyorum..kankırmızıdan verdim sana sevdanın rengini, alacaya dönme, sevdanın rengi kırmızı olur, bul rengini..


    Siyah beyaz fotoğraf karelerinde hayata tutunurken sen, kirpiklerinin arasındaki hayata vurulurdum ben… Ömrünün neşesi, gönlünün gülüydüm hani. Şimdi zemheri gecelerin bana ettiğini bilsen yaralarıma sürer miydin gözlerinin zamansızlığını bilmem… İçimde senden gayrı neyim varsa aldın benden. Hasretinin kıyametiyle ölmekteyim her nefeste.

    sen karanlık gecelerimin örtüsü, gündüzümün Güneşi idin...sen uykuda iken ben bahçe nöbeti tutardım, prangalar eskitirken bir damla abı-hayat içmeden uykusuz günler doğurturdum, bedenimde, nerdesin ey sevgili...

    Ey rüzgarın hırçın dili,

    Senki sevdanın gül yüzü,
    baharın hırçın yürek kızı, ben ne dağlar delmiştim sana bakarken, ne yürekler dövmüştüm gözlerinde kaybolurken, kömür gözlerinde ateş olmuş yanmıştım, bilir misin ateşin içinde üşümeyi, üşüyorum şimdi, örtün üstüme sevgili...

    Şimdi haykırıyorum güneşe doğru
    “Hala seni seviyorum”

    Baharın menekşesi,Güneş'in kızı;
    SENİ SEVİYORUM, yaşadığım sürece...

    MUHTEŞEM bir sevda idi,Tebrikler ediyorum...

    Cevap Yaz
  • Vasfiye Çetin
    Vasfiye Çetin

    BENİM İÇİN, KELİMLERLE USTACA VE İÇLİ, NE ARTISI VAR NE EKSİSİ, MUHTEŞEM, İNSANİ DUYGU DÜŞÜNCELERİ GÖZ + YÜREKLER ÖNÜNE SERİYORSUNUZ, AYŞEGÜL TEZCAN.
    CANİ GÖNÜLDEN KUTLUYORUM SİZİ.
    SAYGI VE SEVGİLERİMLE.

    Cevap Yaz
  • Filiz Kayan
    Filiz Kayan

    TEK KELİME İLE HARİKA..HELE O KEMAN SESİ.. BAM TELİMİ TİTRETTİNİZ ..

    Cevap Yaz
  • Ali Basol
    Ali Basol

    uzun uzun okumadan yorum yazılmayacak bir sayfa ..Bir şiirden bir söyleşiden daha ziyade bir ağıt.. dilemmalarla dolu bir ağıt. Olsun: İnsanın içinde bir damla meltem bırakmayan sevinç bırakmayan bir ağıt..Öyle ya adı üstünde..
    Bir göz yaşı gölünde boğuluyor okuyan amma yürekte de Buruk bir tad bırakıyor.. Şimdi Kutlarım desem basit bir kelime.. aslında en kısa bir anlatımı var siz onu belirtmeyede çalışmışsınız okuyucuya.. Bence :SİYAH BEYAZ BİR NEGATİF
    KARE NİN ATEŞE ATILINCA ALIVERDİĞİ İLK HALİ ANIMSAYIN !!! İŞTE BU YAZInın bende uyandırdığı görüntü,anlam bu.. Elinize sağlık Emeğinize sağlık Yazan eller yazdıran yürek dert görmesin kaleminiz daim ilhamınız bol olsun esen kalın..........................

    Cevap Yaz
  • Aşık Alemi
    Aşık Alemi

    Harikaydi:) Aysegul hanim kutlarim yureginize saglik begeniyle okudum ..kaleminiz daim olsun saygilar

    Sen ya da ben…
    Günlerin yağmurunda
    Tam da “Biz” olmuşken…
    Sevmek en güzel suçsa
    Yaşamadık mı…

    Şimdi haykırıyorum güneşe doğru
    “Hala seni seviyorum”

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Ayşegül Tezcan