Bir akşam rüzgarı ve ben sahildeyim
Dalgalar amansız bir çırpınış içinde.
Sanki güneş gümüş bir tepsi üzerine,
Kızıl saçlarını saçmış.
Denize yeşilimsi bir renk vermiş
Martılar bir seyri sefere niyetlenmiş.
Sahilde kumlar yediğinde vurgun
Bu defa deniz bir durgun,bir durgun.
Kırgın bıraktın beni sahilinde
Sen hey sen heybetli denizim.
Dalgaların kılıç kadar keskin
Beni vurdun,öksüz bıraktın denizim.
Bugün rüzgar aramaya gerek yok
Yüreğimdeki fırtına ikimize de yeter.
Bazen benden uzaklarda olmanı istiyorum
Sana el sallamak,kumsaldan bakmak istiyorum.
Sana ne kadar kırgın olsam da
İçimde sen,yüreğimde sen varsın…
Ben sende akarsular kadar durgunum
Ben sende nehir yatağında yorgunum
Ben sende dalgalarınla olgunum.
Bir tutam yaprak yeşilim
Benim göktaşı rengi mavilim
Sevdanım senin denizim
Avutma beni al kucağına…
Şair şiir yazar denize yönelir
Dalgalar kağıda dönüşür gözünde.
Şair şiir yazar gökyüzüne
Yıldızlar merdiven olur gözünde.
Hiçbir şey denizin yerini tutmaz bende
Nereye gidersek gidelim,
Aranır gizli sevdalar…
Ey güzel deniz
Sana yanarım sadık bir yar gibi…
Bir damla yağmur,
Nasıl dönüşür denize…
Düşen her damla,
Bir tutam kızıl saç görüntüsü verir gün batımına…
Ve akşamları güneşin batışı seyre değer…
Her güneşin batışında
Dökülür şairin dudaklarından mısralara
“Seni seviyorum” sözcükleri…
Bu sözcüğün muhatabı sevgili bilir ki,
Şairin yüreği bir parça yaralı…
Sevgili bir demet çiçek uzatır
Sevdanın satır arasına…
İstanbul’a her gidişimde gözlerim,
Denizle buluşur rahatlarım,sayfalarca şiir yazarım…
İçinde kaybolduğum bir dünya
Denize dik bakan ya şu dağlar…
Seni benden ayırmasalar ya? !
Gerçi ayrılık olmasa,
Özlemin bir anlamı olmaz ki!
Dağlar yine sisli,yine bulutlu
Şimşek çakıyor alın çizgilerime doğru
Yağmur yağacak gibi…
Toprak umutlu!
Deniz dahil beklemede her yer…
Saniyeler sana odaklanmış
Yazı kışa çeviren Allah’ım
Kulların olmuş sabırsız…
Bir yalvarış yerine,isyanda dudaklar…
Toprak çorakmış,dağlar kararmış
Üzülen yüzler nerede?
Ya ağlayan gözler? !
Akan gözyaşları birikirde
Her sevenin gözünde,bir sevilen olur.
Senden nasıl ayrılırım dağlar!
Hiç ölümü yaşadın mı sen?
Susuz kaldın mı hiç?
Deniz çaresizmiş,dağlar çaresizmiş
Ben çaresizmişim
Kime ne?
Yine sana geldim,buluştum yine seninle!
Seninle mutluyum İstanbul…
Sende deniz bir başka,
Sen bir başkasın İstanbul…
Kucak aç bana,bağrına bas beni
Elimi tut,serin sularınla okşa beni
Bir anne şefkatiyle öp,kucakla beni.
Harem’de dalgalarınla buluşmak,
Akşam günbatımında senden ayrılmak
Vazgeçilmez bir yanımdı…
Senden ayrılırken zordu
Ama buluşmak en büyük karımdı…
Her ayrılık saatinde,yüreğimde bir ateş dağı!
Dalgalar seyreder uzaktan,uzaktan
Yangın yerini…
Tırmanır alevler bağrıma,bağrıma…
Gönül bu,sevdası sana
Tut elimden bırakma beni denizim
Vurgunum ben sana
Ne olur kucakla beni…
Koca şehir avucun içinde gibi
Yıkılmış surlar biraz üzgün gibi
Sense yaralı ve birazda küskün gibi
Martılarla avunup duruyorsun.
Güvercinler cami avlularına mahkum
Deli sevdalar saklıdır sur duvarlarında.
Beyoğlu’nda aşklar bir başkadır
Ey hasretin şehri yanarım sana
Al kucağına beni,sık bağrına…
Bir gönül fırtınasıdır benim ki
Gece ansızın kudurur dalgalar
Şaşkındır ay ve yıldızlar
Hava ayaz oysa aylardan temmuz
Aşkımı inkar eden nankör güverteler
Ah…ah…küf kokan gemiler...
Bir çığlık suskunluğumu bozuyor
Gecenin karanlığında hayalin kayboluyor.
Ben fallarınla yaşadım sahil yolunda
Bir çiçekti aradığım,birde çiçekçi kadın
O bilirdi ancak sevdamın sebebini…
31.08.2007
Kayıt Tarihi : 31.8.2007 22:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
selami
TÜM YORUMLAR (1)