Bir akşam vakti, zamanı durdurup
ekleyip yıldızlara yalnızlığımızı
yaralarımızı sarıp
kanayan yüreklerimizle
çekip gitmek vardı buralardan ahhh!
nehirler, şehirler, ölümler geçerek
çekip gitmek vardı buralardan
hasretini çektiğimiz dağlara...
Mehtabın ırmağa
damlanın yaprağa
cemrenin toprağa
hasretin dudağa değdiği zaman
bir yolcuyu bekler gibi uzaktan
yayla yollarında karşılayıp sevdiğimizi
tutup elleri kınalı nazlı bir gelinin elini tutar gibi
ve içip aşkı billur sulardan kana kana
bir düşü tüm güzelliğiyle paylaşarak
başımızı kaldırıp göğe haykırmak vardı...
Bir seher vakti, durdurup zamanı
ayaz vurmadan güllerimize
yolların kenarına dizilmiş,
boynu bükük çiçekler gibi
içimizi burkan ezgilerle
dizilip sılanın yollarına
çekip gitmek vardı buralardan ahhh!
çekip gitmek vardı
gönlümüzü çeken topraklara...
Öksüz kalmış ağaçlar boyun eğdiği zaman
buzun ateşe, acının yüreğe değdiği zaman
küsmeden bahar yağmurları umutlarımıza
boranlar sevinçlerimize çöreklenmeden
çekip gitmek vardı buralardan ah!!!
çekip gitmek vardı dostum
geç olmadan
vakit ölmeyi geçmeden
sarılıp sevdiklerimize doya doya ağlamak vardı
Nuri CAN
Nuri CanKayıt Tarihi : 6.12.2017 20:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nuri Can](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/12/06/hasretin-dudaga-degdigi-zaman.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!