Seni nasıl sevdim,
Sana nasıl inandım bir bilsen,
Seni ne çok özledim, yaşam gibi su gibi aşk gibi.
Sen benim son umudumdun,
Son yarim son sevdiğimdin,
Kır çiçeğimdin durup dururken neden bu ayrılık.
Şimdi sana öyle hasretim ki anlatamam,
Yani, yaşaman gerek sevmen gerek
Sen hiç sevmedin ki sadece zamanımı aldın.
Senin için acılar çektim,
Uğruna gözyaşı döktüm,
Günlerce geceler boyu uyumadım.
Sevdan için bu aşk yolunda,
Gül misali, sararıp soldum bu ilkbaharımda,
Karanlık gecelerde, sabahlara kadar mum misali eriyip bittim.
Hasret ah bu hasret,
Bu sevda bu aşk, insanı perişan eder,
Bu kız milleti insanı bazen vezir eder bazen de rezil.
Bunu hiç anlayamadım, bu hayatı insanları anlayamadım,
Yoksa ben mi? beceremiyorum,
Sorun bende mi? neyse.
Şimdi saat gecenin üçü,
Örendeyim elimde biram,
Elimde değil seni düşünmemek,
Sanki kaderin bana bir cilvesi.
İyi niyetlerimi bir bir yargılayıp asıyorum,
Acaba nerede hata yaptım sonra şafak vakti,
Ay parlaklığını yitirirken güneş kardeş çıkıyor ortaya.
Mavi patiskaları yırtarak giden, gemilere uzun uzun baktım,
Sonra bir sigara yaktım kıyıya inip yürüyorum,
Ören sahil yollarında.
Sonra yine akşam oluyor, ve ben hala yürüyorum,
Örende sahil yollarında ikimizde ayrı şehirde,
Yüreğim buna daha ne kadar dayanır bilemem.
Artık söyleyecek fazla bir şey yok,
Buraya kadar her şey olacağına varır,
Bende duygusallığı bırakıp kendime çeki düzen vermem gerekir,
Boş arkadaş boş bu sevdanın sonu boş.
27 Mart 2003 Karaman
Zafer ÖzkayKayıt Tarihi : 7.12.2003 14:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!