Hasretim Sana Sen Prangam

Gömüldüğün de tene acıdır sevda
Sarıldığında kan durur yarada
Saksının içindeki kum saati
Akladığım deli mavi
Tutuş gece elerimin gözündeki siyah
At gitsin saçlarındaki memleketi
Vurgun yemiş deli mavi
Bulut ol tenimde
Uçurumuna susamış gök
Gökkuşağında salınan bulut
Doğ ilk günkü gibi sır gölgene
Lepiska kokun dursun
Sen dur
Hadi git demek düşmez yadıma
Kal gitme kal
Bu kısacık cılga bizim
Karanfil bizim
Makber’i dinlemek isterdim
Ajansları,babamın eski lambalı radyosundan
Sahi seni aramaz mıyım,radyonun dalgalarında
Bir yelkenli yapıp,
Yüzdürdüğüm sen özlemini göz yaşlarımda
Vurulmuşum oy vurulmuşum
Suya hasret çöl gibi sana
Sarıp,sarmalar mısın iki dünya cihanda
Hasretim sana
Hasret anlasana..!