Bu Cümle Alemde önüm yok, hasretim safi gönüle..
Muradım oldu ayrılığın sevdası gönlün her hecesinde…
Diz çöksün safi gönlünün önünde bu Sadr-I Virane,
Secdegah eyledik o gönlü, ol Mekan-ı Muhammed’de..
İnsan-ı Kamil safi gönlü seyreyler şu Alem-İ Kebir’de,
O aleme bir ses gönderdim, dinle gönlümden gönlüne…
Dudaklarıma dokunur ol Habib’in elleri, “gayrı sus” diye,
Günahım o gönül sesine duyduğum hasret oldu bu alemde,
Dinle alemde gezdiğim sesin tınısını ey gönül, sendedir o… Sende.
Her kılığa girdi Muhammedi, alem uykusunda öldüğünde,
Tereddüd mü edersin..? Her şekilde göründüm gönül gözüne.
Hiçbir işinde acele etme, heyecanın görünür gözlerime…
Her kılığa girdim Muhammedimle, göründüm bilsen de, bilmesen de…
Evet “o benim” desem ne fayfa, anla ey gönül…! Kime Ne…!
Sonra akar Hızır’ın sırr-u mücellası örtüsüne bürünenin elinde…
Muradım oldun her hecendeki bilmece ile kendimden kendine…
Ey gönül…! Diz çöksün önünde bu Hubbub-ül Bahr-ı Harabe,
Her kılığa girdi Muhammedi, görsen de, görmesen de…
Dehr-i Mekan’a sığmazam taşar oldum Sidre’nin ötesine,
Ah gönül, Ah..! Hayy sıfatım olmasaydı, alırdım seni Cevher-i sinem’e.
Hayy die y gönül..! Yine al götür beni tüm gönüllerin ötesine…
Hasbiallahu, la ilahe illahu haya ederim “tövbe Allahu tövbe”…
Kayıt Tarihi : 8.3.2012 12:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tebrik ederim...Selam ve saygılarımla..
TÜM YORUMLAR (2)