Nefes nefese, sevdiğimin beni sarmalamasına
Kalp atışlarımın beynimde zonklamasına
Vücudumdaki kanın damarlarıma vurmasına
Adrenalimin yükselip bedenimi sarsmasına
Yeni heyecan dalgalarının gönlümü savurmasına
O kadar hasretim ki...
Heyecandan dilim tutulup konuşamamaya
Tir tir titreyip saatlerce gözlerinde hapsolmaya
Duygu yamacından aşağıya yuvarlanmaya
Kuşlarla yarışırcasına semalarda uçmaya
Hayallerimle süslediğim diyarlara kavuşmaya
O kadar hasretim ki...
Yüreğimdeki heyecanımın sevgimle dansetmesine
Yarınlardaki umutlarımın filizlenip yeşermesine
Uzun ve yalnız gecelerimin güne ermesine
Sevda şarkılarının beynimde yeniden bestelenmesine
Rüyalarımda prangalanan sevgilinin gelmesine
O kadar hasretim ki...
Hasretim! ..
(18.08.2005)
Burhanettin AkdağKayıt Tarihi : 18.8.2005 19:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Burhanettin Akdağ](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/18/hasretim-37.jpg)
Ne güneş, ne de ateş, beni hasret kavurur.
Seni alıp sarmaya, o kadar hasretim ki!
Hafif bir meltem bile, küllerimi savurur,
Esip sana varmaya, o kadar hasretim ki!
Ta ezelden bu yana, sevdayla dolduk, taştık,
Ne oldu da bizlere, biz böyle ayrı düştük?
Belki peri masalı, belki hayaldik, düştük,
Düşlerine girmeye, o kadar hasretim ki!
Kimselere diyemem, taşırım içte yara,
Bu gönül işlerinde, geçemedim hiç kâra.
Dümensiz bir sandalım, ufkumda yoktur kara,
Hallerini sormaya, o kadar hasretim ki!
Gitmedi ki sevdanın, sol yanımda sancısı,
Anlamıyor halimden, ne hanı, ne hancısı.
Çekilmez bir dert imiş, hasretliğin acısı,
Bu yarayı sarmaya, o kadar hasretim ki!
Uyumadan buldum hep, sabah üçü, beşleri,
Gözlerinde doğdurdum, en güzel güneşleri.
Gündüz bile gördüğüm, bütün senli düşleri,
Hayırlara yormaya, o kadar hasretim ki!
Boşa mıydı bunca yıl, saçlarımı yolduğum?
Söyle yâr boşa mıydı, seni bende bulduğum?
Her dem kendimden geçip, içinde kaybolduğum,
Gözlerini görmeye, o kadar hasretim ki!
Al bu canım uğrunda, yol olsun, tûrab olsun,
Yeter ki bir kere gel, isterse serab olsun.
Kula verilen canı, bana soran Rab olsun,
Bu canımı vermeye, o kadar hasretim ki!
08.04.2006
Gölbaşı
Mustafa Erkenekli
Selam ve saygılarımla.......
Yarınlardaki umutlarımın filizlenip yeşermesine
Uzun ve yalnız gecelerimin güne ermesine
Sevda şarkılarının beynimde yeniden bestelenmesine
Rüyalarımda prangalanan sevgilinin gelmesine
O kadar hasretim ki...
////
HASRET DOLU GÜNLERİN,KAVUŞMALARLA SON BULMASINI DİLERİM,GÜZEL DİZELERDİ KUTLARIM,SEVGİLER..
TÜM YORUMLAR (2)